Sivas’ın yeşil örtüsü altında yatan tarihi ve kültürel zenginlikler, Gürün ilçesinin efsaneleriyle hayat buluyor. Gürün, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda derin tarihiyle de dikkat çekiyor. İşte bu ilçenin geçmişten günümüze uzanan hikayesi: 

Tarih Boyunca Gürün 

Gürün, tarih sahnesinde birçok farklı isimle anılmıştır. Kapadokya belgelerinde “Tegarama,” Hitit kaynaklarında “Tagarama,” Asur kaynaklarında “Tilgarimmu” olarak geçen Gürün, Ermeni kaynaklarında “Arabisios,” Kimmer İskit tarihinde “Tehaorma,” Tevrat’ta “Togarma,” Bizans döneminde ise “Gauraina” ismiyle bilinir. 1408 yılında Osmanlı topraklarına katılan ve 1869 yılında kaza olan bu ilçe, adını nesilden nesile aktarılan rivayetlerle korumuştur. 

Gürün’ün Anlamı ve Efsaneleri 

Gürün kelimesi, bölgenin verimli toprakları ve güçlü sesleriyle özdeşleşmiştir. Şalısı, elması, alabalığı, Gökpınar Gölü, Şuğul Kanyonu ve Hititlerden kalma kaya evleriyle ünlü olan Gürün, adını “ünü çok, meşhur olan” anlamına gelen “Gür-Ün” kelimesinden alabilir. Ayrıca, bölgedeki mağaralar ve sığınaklar, “Gür-İn” isminin kökeni olabilecek zayıf bir ihtimali de akıllara getirir. 

Gaurania’dan Gürün’e 

Gaurania, klasik dönemde Gürün’ün adıdır. Asur Kralı 2. Sargon zamanında, Kummuh Krallığına ilhak edilen ve sürgüne gönderilen Gurgum Kralı Günzian’ın ismi, bölgeye verilmiş ve zamanla Gürün’ün bugünkü ismine evrilmiştir. 

Yeşilin Binbir Tonu 

Almanca “Grün,” İngilizce “Green,” Ermenice “Gananç” kelimeleri “Yeşil” anlamına gelir ve Gürün’ün adının kökeni bu kelimelerle ilişkilendirilebilir. Bölgenin yeşilliği ve suyunun bol olması, bu isimlerin verilmesine sebep olmuş olabilir. 

Efsanelerle Süslenmiş Gürün 

“Görün ve Görünün” efsanesi, Gürün’ün güzelliklerini gözler önüne serer. “Kürün,” su kabı ve “Gürün,” hayvanların su içtiği yalak veya oluk anlamına gelir ve ilçenin coğrafi yapısını yansıtır. 

Gürün, Sivas’ın tarihi dokusunu ve kültürel mirasını yansıtan efsanelerle dolu bir ilçedir. Bu efsaneler, ilçenin geçmişten bugüne taşıdığı zengin tarihi ve kültürel mirası anlatırken, aynı zamanda Sivas’ın genel karakterini de vurgulamaktadır.