Konu hakkında sosyal medya hesabından açıklama yapan İlbeyli dernek başkanı Adem Uzun tek ağacın neden kuruduğunu dile getirdi.
İlbeyli Dernek Başkanı Adem Uzun ‘’İnsanların anılarında yer bulmuş, birçok tarihi olaya şahitlik etmiş, düşüncelerinde anlam yükledikleri simge mekanlar, bir şehrin sadece hafızasında değil ruh dünyasında da önemli yer teşkil ederler. Bu anlamda Sivas’ın simge mekanlarının başında birçok insanın bulaşma noktası yanında gölgesinde toplanarak çok sayıda eylem ve basın açıklamasının yapıldığı halkın ifadesiyle buluşma ağacının kuruması ve nihayetinde dün sökülmesi hepimizi derinden üzdü.’’
Peki tek ağaç neden kurudu?
Adem Uzun ‘’Bizler aslında ilk olarak tek ağacın yaşam kaynağı olan toprağı yok ettik. Önce etrafını kaldırım taşlarıyla kapattık. Yaşamı için ona küçük bir alan bıraktık. Araç egzozlarından çıkan karbonmonoksit oranının çok yüksek olduğu tarihi kent meydanında yağan yağmurlarla birlikte ne kadar zehirli madde varsa ağacın beslendiği toprağa aktı. Bu yetmedi daha sonra tek ağacın etrafını kapatarak onu bir saksıya hapsettik ve beslendiği toprağın nefes almasını engelledik. Böylece onu tamamen yalnızlığa ittik. İçilen sigara izmaritlerinin ağacın altına atılması, yanlış budama yöntemleri ile bakımsızlığa terk etmek ise süreci daha da hızlandırdı.Sökülen ağaca ait toprak dikkatlice incelendiğinde toprağın zehirlendiği ve siyah bir renge büründüğü net olarak görülüyor. Sökülen ağacın yerine yenisi dikilmeden önce mutlaka kök kısmının açılıp buradaki toprağın yerine yeni bir toprak konulması gerekiyordu. Ancak gördüğümüz kadarıyla bu yapılmadı. Bir kapsül şeklinde gelen yeni çınar ağacı kapsülündeki toprağıyla eski tek ağacın yerine dikildi. Yıllar önce Sivas-Kayseri yolunda yer alan orta peyzaj alanda toprağın zehirlenmesi nedeniyle iş makineleriyle mevcut toprak kazılmış yerine ise yeni toprak konulmuştu. Neredeyse hiçbir bitkinin yetişmediği bu alanda daha sonra çok sayıda ağaç hayat bulmuştu. Kent meydanında dün dikilen ağaçtan önce de mutlaka zemindeki toprağın kazılarak yenisiyle değiştirilmesi uygun olurdu’’ ifadelerine yer verdi.
Gülşah Akkaş Yaman