Rivayete göre Selçuk Dede, Timur'un Sivas'ı işgallerinde şehrin yönetiminde önemli görevde bulunan ve manevi kişiliği de bulunan bir devlet adamıdır.
İşgal sırasında birçok devlet adamı Sivas'ı terk eder. Selçuk Dede şehri terk etmez.
Selçuk Dede, Timur'un askerleri tarafından şehit edilir. Timur bu olaya üzülür ve gömüldüğü yere bir kitabe yazdırır. Bu kitabe kayıp.
DOĞAN ÜRGÜP İLGİLENMİŞTİ
Sivas belediyesi, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Müze Müdürlüğü’nün yaptığı bilimsel çalışmalarla Selçuk Dede'nin yeri tespit edildi. Mezarın 308 ada, 55 parselde ve Vakıflar Genel Müdürlüğünde kayıtlı olduğu belirlendi. Dönemin Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, türbenin gün yüzüne çıkması için çalışma başlatmıştı.
Türbe sekizgen planlıydı, taş ve tuğladan yapılmıştı. Üzerinde çiniler vardı. Bu alanda çeşitli vesilelerle yapılan kazılarda Selçuklu dönemine ait bazı kalıntıların çıktığı bilinmektedir. Altmışlı yıllarda Üçlerbey Mahallesi'ndeki bu çıkmaz sokakta yapılan resmi kazıda yaklaşık dört metre yerin altında bazı buluntulara rastlandığı belirtilmektedir.
Selçuk Dede Türbesi de tarihi bir mekân olduğu tahmin edilen bu ada üzerindedir.
Halk arasında türbeye Selçuk Dede veya Sultan Dede denilmektedir. Türbenin bitişiğinde evleri olan ve uzun yıllar Selçuk Dede'nin türbesini onaran ve koruyan Çömlek ailesinden Nafiye Çömlek'in (1952- Sivas doğumlu Emekli İlkokul öğretmeni) anlattığına göre buraya genellikle uykusuzluk çekenler gelmekte imiş.
Erzincan depreminde (1939) türbenin ön kısmı yıkılınca Nafiye Çömlek in dedesi Ali Çömlek (1889-1951-Sivas) mezarın iki başına kavak ağacı dikmiştir.
Türbede Selçuk Dede ve kızı yatmaktadır.
Türbe, hak ettiği şekilde tekrar rölövesi ve restorasyonu yapıldığında Sivas'ın kimliğine önemli katkı sağlayacaktır. Geçmişin tarihi ve kültürel birikimleri korunduğu ve nesillere emanet edildiği sürece devletler varlıklarını sürdürebilir.
Abdullah Alkan