Sivas'ın O ilçesi Tarihi ve Kültürel Zenginliğiyle Anadolu'nun Bir İncisi 

M.Ö. 2000'li yıllara kadar Hititlerin ve Romalıların izlerini taşıyan Gölova, 11. yüzyılda Türkmen akınlarıyla Anadolu'nun Türkleşme sürecine dahil olmuştur. 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet'in Otlukbeli Zaferi'ne kadar farklı beyliklere ev sahipliği yapan Gölova, 1473'ten itibaren Osmanlı topraklarına katılmıştır. 
Evliya Çelebi'nin Gözünden Gölova: Seyahatnamesinde Gölova'yı "200-300 haneli, camisi ve kilisesi karşı karşıya olan, düz damlı evlerin çarşı etrafında dizili olduğu Rum ve Müslümanların salimen geçindikleri bir büyük kariye" olarak tasvir eden Evliya Çelebi, şehrin o dönemki kozmopolit yapısına ışık tutmuştur. 

Cumhuriyet Döneminde Gölova 1972'de belediye teşkilatı kurulan Gölova, 1990 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur. Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin kesiştiği noktada yer alan Gölova, bu üç bölgenin de özelliklerini taşıyan eşsiz bir coğrafyaya sahiptir. 

Doğal Güzellikler: 1. derece deprem bölgesi olan Gölova, 30 km uzunluk ve 15 km genişliğindeki bir çanak içerisinde yer alır. Ortalama rakımı 1320 metre olan Gölova'da İç Anadolu karasal iklimi ile Karadeniz İklimi'nin özellikleri görülür. Bozkır bitki örtüsüne sahip Gölova'nın %20'si ormanlık ve fundalık alanlardan oluşmaktadır. 

Gölova'da köklü bir geçmişe dayanan gelenekler ve şenlikler hala yaşatılmaktadır. Tarım ve hayvancılığın temel geçim kaynağı olduğu Gölova'da son yıllarda betonarme ve çok katlı binalar artarken, klasik kırlangıç evler yok olmaya yüz tutmuştur. 
 

Musa Demir