Sivas’ın kalbinde yükselen Sivas Kalesi, şehrin en dikkat çekici tarihi yapılarından biridir ve zengin kültürel geçmişinin canlı bir temsilcisidir. Kale, eski çağlardan beri bir yerleşim alanı olarak hizmet etmiş, zaman içinde birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmıştır. Eski çağlarda, bugün Sivas Kalesi’nin yer aldığı bölge, çeşitli antik topluluklar tarafından kullanılmıştır. Kesin bilgiler bulunmasa da, bölgenin tarih öncesi dönemlerde de önemli bir merkez olduğuna dair kanıtlar mevcuttur.
Roma İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında Sebasteia olarak bilinen Sivas, bu dönemde de önemli bir rol oynamıştır. Kale, muhtemelen Roma ve sonrasında Bizans dönemlerinde inşa edilmiş veya geliştirilmiştir.
11. yüzyılda Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın fethiyle Sivas, Selçuklu İmparatorluğu’nun bir parçası haline gelmiştir. Kale, bu dönemde sınırları koruma görevi görmüş ve Selçuklu mimarisinin etkileriyle yeniden şekillendirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Sivas Kalesi, çeşitli restorasyonlar ve eklemelerle önemini korumuştur. Şehrin panoramik manzarasını sunan bu kale, Sivas’ın kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır. Sivas Kalesi, geçmişten günümüze uzanan bir tarih yolculuğu sunarak, şehrin tarihine tanıklık etmektedir.
Musa Demir