Çeşme ve Şeyh Çoban Türbesi: Tarihi Bir Anıtın Hikâyesi
Çeşme, aynadaki kırık kitabe ile dikkat çekmektedir. Dikdörtgen biçimli bu taşın üç parçalı yazılar yer alır. Ayna taşı üzerindeki lülenin iki yanında yazılı iki daire madalyon bulunmaktadır. Sağdaki madalyonda "el-mülkü lillâh" (Mülk Allah'ındır) ibaresi okunabilmektedir; Ancak soldaki madalyondaki yazı silinmiş olduğu için okunamamaktadır. Çeşmenin ana kitabı şu şekildedir:
"Bu çeşmenin yapımını Allah'ın rahmetine dayanabilen zayıf kul Muinüddin ... Emretti. Allah ömrünü uzatsın. 723 (M. 1323) Cemaziyülevvel olduğunda."
Yapılan Bakımlar: Hayırsever tarafından 1990 yılında çeşme onarımı üzerine çatı eklenmiştir.
Şeyh Çoban Türbesi
Türbe, Sivas'ın İstasyon transferi, Şeyh Çoban Mahallesi'nde yer almaktadır. Tanyu'nun etkilerine göre, türbenin büyük bir yapısı olup taş duvarlarla çevrilidir. 1960'larda türbenin etrafındaki ağaçlar ve bir çeşmenin bulunduğu kaydedilmektedir. Şeyh Çoban'ın meşhur tokmağının ise Gökmedrese'de (müzede) sergilendiği belirtiliyor. Türbenin içindeki sandukalar normalden dört kat daha büyük ve üzerleri yeşil örtülerle kaplıdır. Duvarlarda, sandukanın üzerinde yer alan dini yazılar ve şiirler arasında Şeyh Çoban'ın kerametinden bahsedilir.
Şeyh Çoban Kimdir?
XII. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen Şeyh Çoban'ın asıl adı Şeyh Hüseyin Raî'dir. Babasının sığırlarını gütmesi nedeniyle "Çoban" lakabıyla anılmıştır. Ebü'l-Vefa'nın yedinci halifesi ve aynı zamanda Necmüddin Kübrâ'nın halifelerinden biri olduğu rivayet edilir. Şeyh Çoban, Horasan'dan Sivas'a İslam'ı yaymak amacıyla gelen bir Alperen olarak biliniyor. Yıllarca Ebü'l-Vefa'nın yanında kalmış, ardından onun izniyle ders uygulamalarına başlanmıştır. Develerinin çöktüğü yurt edinmiş ve Sivas'a yerleşmiştir. Türbenin Yapısı ve Tarihi
Türbe, kare planlı olup kesme taştan yapılmıştır. 14. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlenen türbenin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, yanındaki çeşme üzerinde 1323 tarihi yazılıdır. türbe içinde Şeyh Çoban ve yanındaki Şeyh Taceddin-i Arifi'ye ait iki sanduka bulunmaktadır. Alt katta cenazelik bölümünde üç mezar bulunur, bunlardan biri Şeyh Çoban'ın soyundan gelen Şeyh Hüseyin'e aittir. Bakımlar ve Ziyaretçiler
Türbesi birçok kez tamir edilmiştir. 1457, 1900-1901 ve son olarak 2004 yıllarında yapılan onarımlarla türbenin bakımı sağlanmıştır. Halk arasında şifa bulmak amacıyla sık sık ziyaret edilen türbe, bilhassa saralı ilaçlar tarafından rağbet görmektedir. 1993 ve 2004 yıllarında vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Şeyh Çoban Türbesi, her yıl yaklaşık 150 ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Bülten Haber
XII. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen Şeyh Çoban'ın asıl adı Şeyh Hüseyin Raî'dir. Babasının sığırlarını gütmesi nedeniyle "Çoban" lakabıyla anılmıştır. Ebü'l-Vefa'nın yedinci halifesi ve aynı zamanda Necmüddin Kübrâ'nın halifelerinden biri olduğu rivayet edilir. Şeyh Çoban, Horasan'dan Sivas'a İslam'ı yaymak amacıyla gelen bir Alperen olarak biliniyor. Yıllarca Ebü'l-Vefa'nın yanında kalmış, ardından onun izniyle ders uygulamalarına başlanmıştır. Develerinin çöktüğü yurt edinmiş ve Sivas'a yerleşmiştir. Türbenin Yapısı ve Tarihi
Türbe, kare planlı olup kesme taştan yapılmıştır. 14. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlenen türbenin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, yanındaki çeşme üzerinde 1323 tarihi yazılıdır. türbe içinde Şeyh Çoban ve yanındaki Şeyh Taceddin-i Arifi'ye ait iki sanduka bulunmaktadır. Alt katta cenazelik bölümünde üç mezar bulunur, bunlardan biri Şeyh Çoban'ın soyundan gelen Şeyh Hüseyin'e aittir. Bakımlar ve Ziyaretçiler
Türbesi birçok kez tamir edilmiştir. 1457, 1900-1901 ve son olarak 2004 yıllarında yapılan onarımlarla türbenin bakımı sağlanmıştır. Halk arasında şifa bulmak amacıyla sık sık ziyaret edilen türbe, bilhassa saralı ilaçlar tarafından rağbet görmektedir. 1993 ve 2004 yıllarında vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Şeyh Çoban Türbesi, her yıl yaklaşık 150 ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Bülten Haber