Rahmi İbicek, emekli devlet sanatçısı. “1954 doğumluyum. 70 yaşındayım. 2 yıl önce emekli oldum. 2 oğlum 1 kızım var. Müziğe Halkevinde başladım, 12 yaşındaydım. Yıl 1966 idi. İşletme Fakültesini bitirdim. 1990 yılında Konservatuvarı kazandım, 1991 yılından bu zamana profesyonelce müziğin içerisindeyim. Her zaman bu yaşantının içerisindeyim. Dedim ya, 2 yıl oldu emekli olalı ama bizde emeklilik yok. Üsküdar’da küçük bir işyerim var, dostlar gelir sohbet eder, türküler söyleriz” diyerek halk müziğine olan tutkusunu dile getirdi.
Sivas'a yaz tatili nedeniyle gelen ve Bizim Sivas'ı ziyaret eden Rahmi İbicek, Emekli olduktan sonra rahatladığını, rahatlığının tek sebebinin 30 yıllık devlet sanatçılığı görevinde 20 yılının müdür vekilliği göreviyle geçtiğini belirten Rahmi İbicek, “Müdürlük gibi önemli bir görevden kurtulmanın rahatlığı benimkisi. Yoksa biz sanatçılarda emeklilik yok, söylemeye, çalmaya yani meşke devam” dedi.
Plak merakı ve sevdası
4 bini aşkın plağı olduğunu bildiğimiz Rahmi İbicek, bu merakını ve sevdasını, “1980 yılından itibaren harçlıklarımı biriktirmeye başladım. Tutku işte bu yıllarda başladı, Taş plaklar için paralarımı harcamaya başladım ve o kadar beni derinden etkiledi ki, bunu hala sürdürmekteyim, bir aşk gibi...
Atalarımız kanlarıyla, canlarıyla bu güzel vatanı kültürüyle, sanatıyla birlikte teslim etmiştir. Şarkılar, türküler yüreklerimizi dağlayan unsurların başında gelmektedir. Bize düşen görevse bu sanatı gelecek nesillere bırakmaksa, işte ben bu görevi yerine getiriyorum.
Dikkat buyurun, benim özenle topladığım taş plaklar ayrı ayrı şarkı ve türkülerin plaklarıdır. Bir tane var ise ikincisini saymıyorum. İşte geleceğimize en güzel emanetler bunlar. 4 bin taş plağım mevcut.
Herkes gelirleriyle evler, arabalar alırken, bendeniz de plakların peşinde koştum” şeklinde anlattı.
Paha biçilemiyorlar
Plakların 600-700 TL’den başladığını, orijinal olanların ise 15 bin ile 20 bin TL arasında değiştiğini ifade eden Rahmi İbicek, “Neşet Ertaş, Orhan Gencebay taş plakları çok değerlidir. Müzeyyen Senar’ın Fikrimin İnce Gülü, Zeki Müren’in Bahçıvan plaklarına paha biçilemez” diyerek sözlerine devam ederken, “Bizde Zaralı Halil, Celal Güzelses, Gaziantepli Hasan Hüseyin, Aşık Veysel, Erzincanlı Salih, Erzincanlı Şerif, Divriğili Nuri Üstünses, Yozgatlı Hafız Süleyman, Ürgüplü Refik Başaran plakları çok değerlidir” dedi.
Kendisinde olmayan plaklardan en fazla arzu ettiği sanatçıların ise Urfalı İzzet Delioğlu’nun Altun iken Tunç Oldum plağı ile Piçoğlu Osman’ın Kilise Kapısı’nı seslendirdiği plaklar olduğunu belirten İbicek, “Dedim ya, bizimkisi bir sevda. Hep eksiklerin tamamlanması” dedi.
Abdullah Alkan