Sivas Kongresi’nin 104. yılı çerçevesinde UNESCO Aşık Veysel yılı anısına düzenlenen 10. Sivas Kitap Fuarında yer alan, yazar ayrıca yayın yönetmeni olan Yusuf Samet Çakır özel açıklamalarda bulundu.
10. Sivas Kitap Fuarına İstanbul’dan katılan Çakır, mesleki hayatı hakkında; “Takvimi, amatör olarak başladığımdan itibaren sayarsanız ilkokuldan itibaren yazmaya meraklıyım. İnsanlar kendi içlerinde ifadeleri duyguları başkalarıyla paylaşarak, onlarında bu ifadelerdeki belirtilerini ve duygu yüklerini merak ediyor. Bu yüzdende yazarlık yapmak aslında meraktan başlıyor. Aslında bu şekilde başlamıştım ama profesyonel olarak kariyerim, 2015 yılından beri kitap yazarı, köşe yazarlığı yaptım. İlk kitabım “Gönül hane” ve şu an mevcudiyette 5 tane kitabım bulunmakta. Konu olarak roman, deneme, şiir, öykü yazıyorum. Yazmanın her alanında bulunmaya çalışıyorum. Yazmak bir nevi paylaşmak. Bende paylaşmaya çalışıyorum” şeklinde bilgilere yer verdi.
“SOSYAL MEDYA BASILI GAZETEYİ BİTİRDİ”
Okuma alışkanlığı hakkında Çakır; “Şöyle söylemleyim, Türkiye’nin kanayan yarasıdır, dönüp baktığımızda kitap okuma alışkanlığı ama ben buna hiçbir şekilde katılmıyorum çünkü bizim milletimiz dönüp baktığımızda, yolda yürürken tabela okuyan bir millet. Bir şey yiyeceğiniz zaman mesela gazete önünüze geliyorsa, gördüklerinizi okuyorsunuz aslında okuyan bir milletiz. Kitap okuma alışkanlığını sürdürülebilir bir hale getirebilmemiz toplumun entegresine bağlı. Popülarite bunu önlemiş oluyor. En basitinden bir örnek vermiş olacak olursak, şairlikle yazarlık aynı şey değil ama biz bugün şairlere de yazar diyoruz. Mesela şiir eskiden yazılmazmış. Şiir eskiden bir ağız ve ağıt biçimiymiş. Yani paylaşmak şairin o an duygu düşüncesini karşı tarafa hisleriyle anlatması anlamına geliyor. Ama sonradan nasıl ki bu popüler kültür şiiri kâğıda dökmüş pranga haline getirmişse, şairlik kavramı ortaya çıkmış. Yazarlıkta, okumakta bu şekilde ilerliyor. Yani insanlar bir şeyleri popüler kültürle değiştirerek yok ederek farklılaştırıyor. Dönüp baktığımızda sosyal medya, basılı gazete olayını bitirdi. Artık herkes haberleri dijital medya üzerinden takip ediyor. Basılı metin ya da basılı medya tamamı ile dijital medya ile geri planda kalmış oldu. Bu da günümüzün entegre olması ile geleceğe entegre olması babında kitap okumaları internete göre daha az olmuş oldu diyebiliriz. Bir nevi dijital dünyanın dönüşümü ile birlikte, insanlarında kitap okuma alışkanlığı daha çok ekran alışkanlığına döndü. Sadece televizyon değil, sosyal medya ile birlikte insanlıkta bir nevi ekran bağımlığı oluşmaya başladı. Okuma alışkanlığı baskıdan dijital alışkanlığına dönmeye başladı” dedi.
“EKMEKTEN UCUZ”
Kitap fiyatlarının çok pahalı olduğunu belirten vatandaşlar için Çakır, “Kitap fiyatları uygun değil, sebebi şundan dolayı; Türkiye dönüp baktığınızda büyük ekonomik çetin bir süreçten geçiyor. Bu çetin süreci biz her alanda hissediyoruz ve önemli olan alanlardan bir tanesi de kültür alanı, mecbur olarak bu alanda da döviz etkili olduğundan, kâğıt ortalama fiyatları dolar bazında olduğu için bu da maliyetleri yukarı çekmiş oluyor. Bir şeyi ulaşılabilir hale getirmek için devlet politikası olması gerekiyor. Hem tüketici hem de bir okuyucu olarak bende bu fiyatlardan yakınıyorum. Bunun sadece kitap için değerlendirilmemesi gerekiyor. Dönüp, ekmeğin fiyatı ile entegreli bir şekilde baktığınızda kitap daha ucuz kalmış oluyor. Daha az zamlı olmuş oluyor” ifadelerine yer verdi.
“Sivas Kitap fuarlarının bir farkındalığı var”
Yazar Yusuf Samet Çakır sözlerine, “İstanbul’dan geldik. 7 gün buradayız ama şöyle bir şey söyleyeyim, Sivas Kitap fuarı ile ilgili, bu 10. Fuar, ben yedi yıldır bu fuara katılıyorum. Bu yönde de kendi kültürel mirasımızı kocaman bir medeniyet inşa ederek milletin bekçisi olarak, burada faaliyet süren ve bu organizasyonda bizleri davet ederek yer almamızı sağlayan bütün devlet büyüklerimize, bu organizasyonda emeği geçen tüm emek ve fikir işçilerini sizin vasıtanızla gönülden tebrik etmek istiyorum. Ayrıyeten, Türkiye’de kitap fuarları konusunda Sivas Kitap fuarlarının bir farkındalığı var ve bunu çoğu kişinin bilmediğini düşünüyorum, bu da nedir kendi imkanlarıyla, dışardan hiçbir şekilde destek almadan, kendi kamu kuruluşlarıyla valilik ve belediyenin paylaştığı devlet personellerinin yaptığı tek il Sivas. Bunu sürdürülebilir olarak 10 yıldan beri yapıyor” diyerek son verdi.