10. Sivas kitap günleri sebebi ile Sivas’a gelen yazar , senarist ve yapımcı olan Tarık Tufan düzenlenen seminerde sevenleri ile buluştu. Seminerin ardından yaklaşık iki saat süren imza töreninde yazar Tarık Tufan tek tek kitapları imzalayarak sevenlerini mutlu etti.
Bir çok kitabının farklı dillere çevrilip çoğu ülkeden farklı kitlelere hitap etmesinden mutluluk duyduğunu ifade eden Tufan ‘’Yurt dışındaki kimi festivallerde yabancı okurlarla bir araya geliyoruz. Bazen sosyal medya aracılığıyla bana ulaşıyorlar. Bir kere buradan, bu ülkeden anlattığım bir hikayenin başka dillerde başka ülkelerde karşılık bulması beni mutlu ediyor. İnsan dediğimiz varlık varoluşunda ortak acılar, yaralarla büyüyor. Dolayısıyla benzer yaralara benzer kederlere dokunduğunuzda insanlar size karşılık veriyor ve dünyanın neresinde olursa olsun o ortak duyguya yakın yaşıyorsunuz. İyi bir yazar olmanın tek yolu çok düzenli yazmak. Çok okumak ve çok yazmak. Yani yazı insanı eğiten bir şeydir. Yazdıkça Eğitildiğinizi göreceksiniz. Iyi bir okur olmak, iyi bir yazar olmanın olmazsa olmaz koşulu. Dolayısıyla yazıyı geliştiren tek şey de yazmanın kendisidir diye düşünüyorum" dedi.
‘’SİVAS BENİ CEZBEDİYOR’’
İmza töreninin ardından gazetemize özel açıklamalarda bulunan Tufan Sivas’tan övgü ile bahsetti. Yazar Tarık Tufan; ‘’Sivas'a uzun yıllar boyunca çeşitli kültürel etkinlikler için gidip geliyorum ve açıkçası gidip gelmekten son derece mutlu olduğum da bir şehir. Sivas'ın fikirle, edebiyatla, duyguyla ilişkisi beni cezbediyor. Benim için çok da kendi hayatımda önemli bir tarafı var. Çünkü hayatımda ilk kez bir kültür söyleşi için Sivas'a davet edilmiştim. Yirmi yılı aşkın bir zaman önce. O gün bugündür de Sivas'a gelip giderken aynı heyecanı, mutluluğu duyuyorum. Bir çok ödül alan yazar Tarık Tufan eserlerini yazarken hissettiklerini bizim Sivas ekibine anlatırken. ‘’Benim hayatımda en önemli amaçlardan bir tanesi insanı anlamak. Kendimi anlamak, kendimi anlarken insanı anlamak. Dolayısıyla insan davranışları insanın duyguları insanın kendini var ediş biçimi, insanın hayal iç çatışmaları, yüzleşmeleri benim her zaman ilgimi çekti. Dolayısıyla insanı anlamak ve aramak için hikayeler anlatmaya devam ediyorum. Bu bazen roman, bazen de senaryo olarak ortaya çıkıyor’’ ifadelerini kullandı.Bir çok kitabının farklı dillere çevrilip çoğu ülkeden farklı kitlelere hitap etmesinden mutluluk duyduğunu ifade eden Tufan ‘’Yurt dışındaki kimi festivallerde yabancı okurlarla bir araya geliyoruz. Bazen sosyal medya aracılığıyla bana ulaşıyorlar. Bir kere buradan, bu ülkeden anlattığım bir hikayenin başka dillerde başka ülkelerde karşılık bulması beni mutlu ediyor. İnsan dediğimiz varlık varoluşunda ortak acılar, yaralarla büyüyor. Dolayısıyla benzer yaralara benzer kederlere dokunduğunuzda insanlar size karşılık veriyor ve dünyanın neresinde olursa olsun o ortak duyguya yakın yaşıyorsunuz. İyi bir yazar olmanın tek yolu çok düzenli yazmak. Çok okumak ve çok yazmak. Yani yazı insanı eğiten bir şeydir. Yazdıkça Eğitildiğinizi göreceksiniz. Iyi bir okur olmak, iyi bir yazar olmanın olmazsa olmaz koşulu. Dolayısıyla yazıyı geliştiren tek şey de yazmanın kendisidir diye düşünüyorum" dedi.