Sivas Kalesi, Sivas kent merkezinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Arkeolog Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından 1946 yılında yapılan kazılar, kalenin (Topraktepe) MÖ II. bin başlarından itibaren iskân edildiğini ortaya koymuştur. Bu tarihi yapı, Sivas'ın stratejik ve kültürel mirasının bir parçasıdır.
Sivas Kalesi'nin surları, Danışmendliler döneminde de tamirat görmüştür. Bu dönem 1071 yıllarına tarihlenmektedir. Danışmendliler, kalenin savunma yapısını güçlendirmiş ve tarihi mirasını korumuşlardır. Sivas Kalesi, bu onarımlar sayesinde günümüze kadar ulaşan önemli bir tarihi yapı olarak dikkat çekmektedir.
Sivas Kalesi'nin tarihi, onarımları ve stratejik önemi, Sivas'ın zengin kültürel mirasının bir parçası olarak büyük değer taşımaktadır.
Musa Demir
Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat'ın Tamiratı
Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat, yaklaşan Moğol tehlikesine karşı Sivas Kalesi'nin surlarını tamir ettirmiştir. Bu tamirat, 1243 yılında Selçuklu ve Moğol orduları arasındaki Kösedağ Savaşı öncesinde gerçekleştirilmiştir. Tamiratı anlatan kitabe, günümüzde Sivas Müzesi'nde korunmaktadır. Kalenin dış surları, kenti tamamen kuşatmış olup beş veya yedi kapısı bulunmaktadır. Bu kapılar arasında Kayseri Kapısı, Dolap Kapı, Tokmak Kapı, Cancun Kapısı, Şalpur Kapısı, Bağdat Kapısı ve Tokat Kapısı gibi isimler yer almaktadır.
