Meğer her şey para içinmiş!

İlahiyat fakültesinde öğretim üyesi olmasına rağmen eğitim bilimleri konusunda herhangi bir tecrübesi, bilgi birikimi bulunmamakta olduğu biliniyor.

Eğitim fakültesinde onlarca Profesör olmasına rağmen 16 kez vekaleten atandığı yazımız büyük yankı uyandırdı. Normal bir İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi iken, ülkemizin çocuklarına ve geleceğine öğretmen yetiştirme konusunda hiçbir birikimi ve deneyimi olmayan, ilahiyat fakültesi mezunu ve İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi birinin eğitim fakültesine atanmak suretiyle maaşını 2.5 katına katladığı bize gelen bildirimler arasında.

Bir İlahiyat Fakültesi öğretim üyesinin 60 bin TL bir aylık geliri olmasına rağmen kendisinin aylık gelirinin bu miktarın 2-2,5 katı yani 120 bin ila 150 bin TL arasında değiştiği öğrenildi.

Eğitim Fakültesi dekanı özellikle 10 katına kadar ders ücreti ödenen pedagojik formasyon dersleri için kendisine, hem üniversiteden hem de kendi Fakültesinden büyük tepkilere rağmen dekan vekilliği yapmaya devam ediyor.

Özellikle maddi geliri çok yüksek olan üniversitedeki pozisyonlara konularında etkisi yetkisi olmayan kendi yandaşlarını atayan rektörün buna benzer çok sayıda yandaşını farklı yerlerde istihdam edildiğine dair çok sayıda gazetemize bildirim yapılmıştır.

Hem öğretim üyeleri, hem öğrenciler, hem de eğitim konusunda söz sahibi herkesin söylediği tek bir cümle var o da para için değer mi Ali hoca?