Sivas Sanayi Mektebi kurulduğu günden beri işlevi ile gündemde olmaya devam ediyor. Bir zamanlar kadın cezaevi hizmeti veren yapı üç yıldır müze kimliği kazanmış ve özel idarece işletilmektedir. Her ne olduysa yapının kütüphane olması gündeme gelmiş. Kütüphane yapılacak ve Sivas’taki gençlere hizmet verecek diye bir feryat kopuyor. Kitap çarpmış adamlar yine ortalarda dolanıyor. Vay efendim sanayi müzesi kütüphane olmazmış. Eğer olursa yazısı yanlış olurmuş.
Sivas’ta neler oluyor, diye merak ediyorsanız, eskisi gibi çeşme başlarına gitmenize gerek yok. Kendini Sivas’ın ve Sivas kültürünün sahibi olanları takip ederseniz, size söylerler. Çünkü oturdukları yerden ahkam kesmeyi seven zevat yine iş başında. İleriye gidenin burnuna, geriye kalanın ardına tekme atmanın peşindeler. Sivas’ta kerameti kendinden menkul zevatlar şehre yön vermeye devam ediyor. Kitap eline almayan kütüphaneye, nota bilmeyen konservatuvara, tarih bilgisi olmayan müzeye karşı duruyor.
Sivas’ta gündem olmak, gündem oluşturmak ve gündemde kalmak isteyen bir yapı var. Her gün yeni bir “İstemezük” narası atıyorlar. Şimdi de II. Abdulhamit’in Sanayi Mektebi olarak yaptırdığı mekanı şehrin sanayisine zarar verdiğini söyleyerek müze kalmasını istiyorlar. Bu müzenin içinde ne var, müzede Sivas sanayisi ve sanayi geçmişi hakkında ne var ki tepki veriyorsunuz, diye sorsanız, kuracakları cümle yok. Bu müzeyi kaç Sivaslı gezmiş, kaçının sadrına şifa olmuş, sorsanız söyleyecekleri cümlesi olmayanlar, “Yok efendim bu müzeyi filan yaptı, asla dokundurmayız!” diye yaygara koparıyorlar.
Sivas’ta ondan fazla müze bulunmakta. Bu müzeler nerede diye sorsanız adını ve yerini bilmeyenler yeni bir “İstemezük” narası atmanın peşinde. Neyi niçin istemediğini bilmeyenlerin Sivas’ın hayrına yaptıklarına ya da bundan önce ne yaptıklarına bakmak doğru olur.
Sivas Şemsi Sivasi Kütüphanesi yedi, yirmi dört açık bulunan günün her saatinde ziyaret edilen Türkiye’nin en fazla ikinci ziyaretçisi bulunan bir kütüphanesidir. Kütüphaneye her girdiğinizde sırada bekleyen okurlarla karşılaşırsınız. Çünkü boşalan her masaya yeni ziyaretçi kabul ediliyor. Bazen oturmak için bir saat bekleyen okurla karşılaşmak mümkün. Aldığımız bilgiye göre 2024’ün mayıs ayında 96.000 okuru ağırlamış. Şemsi Sivasi İl Halk Kütüphanesinin yüzde onu bile bir başka kütüphaneye gidebilse gençler daha rahat kitaptan ve kütüphaneden yararlanır. Abdulhamit Han’ın Hamideye Sanayi Mektebi olarak inşa ettiği yerin kütüphane olmasına karşı çıkanlar kitaptan ve kütüphaneden haberdar mı? Hal böyle Sanayi Mektebi’nin kütüphane yapılmasına ve gençlerin kullanmasına karşı çıkılması anlaşılır değil.
Gençlerimizin kitaba ve kütüphaneye daha rahat ve nezih bir mekanda ulaşması kimseyi rahatsız etmemeli. Bir eleştiri getirilecekse yapılan tenkitlerin içi dolu olmalı. Yeni açılacak kütüphane Şemsi Sivasi İl Halk kütüphanesinin yüzde on yükünü olsa ayda on bin gence hizmet verir. Size sorarız Sanayi Mektebi Müzesini ayda kaç kişi ziyaret ediyor? Biz söyleyelim, 25.000 ziyaretçi. Bunun çoğu zorla getirilen ilkokul ve ortaokul öğrencileri. Oysa kütüphane olsa ziyaretçisi on kat artacak. Bunu bilmek için çok araştırmaya gerek yok. Müze ve kütüphanelerdeki ziyaret sayılarına bakmak yeterli.
Şimdi sorarız: “Sanayi Müzesi olarak yapılan ve Sivas Sanayisi hakkında üç beş tablodan başka bir bilgi bulunmayan müzenin kütüphane olması kimi niçin rahatsız eder?”
Okumadan alim, yazmadan katip olunmaz. İstemezük, naralarını bırakın, insanlar iş yapsın.