Yozlaşma çalışmalarında etkin olunan bir diğer alan ise hiç şüphesiz ki nüfus edilen milletlerin “dini” dir. Din kısaca toplumsal düzeni sağlayan kurallar bütünüdür. Bireylerin, tam anlamıyla dini hükümlere hâkim oldukları dönemlerde her açıdan sağlam ve sağlıklı toplumları da beraberinde oluşturdukları görülecektir. Din, öncelikle insanı merkeze alarak güzel ahlak çerçevesinde iyi hasletleri onda buluşturur. Mükemmel insan olabilmenin detaylarını sunar. Akabinde de ifade ettiği kurallar bütünlüğü içerisinde bu insanlardan toplumu biçimlendirmelerini ister. Dinin toplumu iyileştirme yönündeki bu evrensel ve kesin yargılarını gören; ayrıca insanların tavizsiz bir iman ölçütünde bu hükümlere inanmaları sonucunda hak çizgiden kolay kolay saptırılamayacağını anlayan sinsi güçler, çareyi dilde olduğu gibi dinde de yozlaştırmada buldular. Dünde ve bugünde uygulanmakta olan yozlaşma hamleleriyle kültür alanında meydana gelen bozulma ve değişimler; beyinlerde ve algılarda o derece ilerlemiş/ ilerletilmiş durumda ki; Türk’ün İslam’la bütünleşmiş, “Bir ” olmuş, iç içe geçmiş karakteri hiçe sayılırcasına; olaylar, durumlar ve mevzular “Biz” den gibi Türk milletinin önüne hiçbir sorgulayıcı engele takılmadan sunulabilmektedir. Özellikle eğlence, sanat ve yarışma adı altında uygunsuz tipte ve giyimlerdeki insanların “ Müslüman Türk’ü ” temsili ne derece mümkün olabilir? Ya da sözüm ona Türk Milletini temsilen; Türk’ün hiçbir karakteristik hassasiyetini kendinde barındırmayan, hiçbir kültürel değeriyle uyuşmayan bir insanın veya gurubun farklı kıyafetlerle, farklı bir dille, farklı gösteri figürleriyle, farklı enstrümanlarla veyahut da bizimle hiç alakası olmayan çok saçma bir alanda sanatını icra ederken; bu durumun “ Bizden ” olarak algılanması/algılatılması veya sahiplenilmesi ne derece doğru olabilir?... Bugün bunları çok rahat kabul edebiliyor hatta ve hatta aksi yönde tecelli eden tepkileri de ağır bir dille eleştirebiliyoruz. Günümüzde dünya genelinde misyonerlik faaliyetleri son hız devam etmektedir. Bu faaliyetler, diğer milletlere nazaran Türk Milletinde anında karşılık bulamamaktadır. Özellikle Türk aile yapısındaki sağlamlık, manevi değerler üzere ailenin kurulu olması, bireyler arası sarsılmaz bağlar; bu tarz olumsuz çalışmalara karşı bireyleri belli bir noktaya kadar kapalı tutabilmekte, koruyabilmektedir. Bunun önünü açabilmek adına milletimizin inançları ve değerleri hissettirilmeden yozlaştırılmaya çalışılmaktadır. Emperyalist güçler için bireylerin içerisinde bulunduğu konum, vasıf, taşımış olduğu kimlik… yani suni veriler çok da önemli değildir. Önemli olan kişinin nasıl hissettiği, nasıl yaşadığı, nasıl algıladığı ve yaşanılanlara ne gibi, kimin gibi tepkiler verdiğidir. Daha somut ifade etmek gerekirse isimleri Ahmet, Muhammet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma, Kezban olmuş ne fark eder ya da “Dini İslam” dır, “T.C. Vatandaşı”dır ibarelerinin bir yerlerde geçiyor olması çok da önemli değil. Onlar için önemli olan; bireyin yeter ki olayları bir Fransız gibi algılaması, bir İngiliz gibi yaşamına devam etmesi, yaşanılanlara, olaylara bir Flaman gibi tepki vermesi; kısacası kendisini bir Batılı gibi bir Hristiyan gibi hissedebilmesidir. Ve bütün bunları yaparken de bireyin kendisini bir Türk olarak, bir Müslüman olarak addedebilir olması hiç de sorun değil. Ne yazık ki; insanlar yaşamlarını dini hükümlere uyarlamak yerine, dini yaşamlarına göre uyarlıyorlarsa; neyin ayıp, neyin günah, neyin haram, neyin kul hakkı olduğunu umursamıyorlarsa; Türk’ün karakteristik yapısını, özelliklerini, değerlerini, gelenek, görenek, adetlerini ve dilini yaşayıp yaşatamıyorlarsa diledikleri kadar kendilerini Müslüman-Türk olarak addetsinler neye yarar? İşte bizden istenilenler, beklenilenler ve hedeflenenler bu yönde. Ve bu yönde de yozlaşma çalışmaları son hız devam etmekte. Tarihin tozlu rafları bu tarz istilaların ve yok oluşların örneklerini bünyesinde fazlasıyla barındırmakta. Gerek Hititler, gerek Hunlar ve niceleri herhangi bir savaş sonucu değil; başka milletlerce asimile edilmeleri sonucunda tarihten silindiler. “Devamı Haftaya”
KÖŞE YAZILARI
Yayınlanma: 27 Temmuz 2023 - 13:30
KÜLTÜRDE YOZLAŞMA VE EMPERYALİZM
Yozlaşma çalışmalarında etkin olunan bir diğer alan ise hiç şüphesiz ki nüfus edilen milletlerin “dini” dir
KÖŞE YAZILARI
27 Temmuz 2023 - 13:30