Kalplerin de fethidir Zafer Bayramımız

Eylül ayının o tatlı serinliğini hissettiğimiz günlerdeyiz. Bahar ayı her zaman bana bir ilham vermiştir, gerek Nevbahar ve gerekse hazanbahar…

Bahar ayı serinliktir dedim ya, muzaffer olduğumuz Ağustos’tan sonra bana baharın müjdesini çağrıştırır…

Tarihimiz boyunca dünyaya yön veren, medeniyetlere medeniyet katan, insanlığın ufkunu açan şanlı ecdadımızın zaferlerinin ayı olan Ağustos ayının son günlerindeyiz…

Ve bugün Ağustos Zafer Bayramımız…

Baharın müjdesi…

Şanlı geçmişimizin simgesi…

Geleceğimize yön veren gün…

Malazgirt ile başlayan ve Büyük Zafer’e kadar uzanan 900 yıllık süreçte Anadolu’yu yurt edinmede nice canlar verdik, nice bedeller ödedik ve hala bu bedelleri ödüyoruz, ödeyeceğiz de…

İşte 30 Ağustos’un gerçek adı burada bize ana şifreyi vermektedir…

Ebedi kalacağımız bu yurt için verilen mücadelenin sadece pusatlarla elde ettiğimiz zannetmek de bence en büyük hatalardan birisidir…

Zira…

Asırlarca verilen mücadelede ilk olarak kalplerin de fethinin önemini unutmamak gerek…

İstanbul surlarına kadar dayanan İslam ordusunun Anadolu coğrafyasında verdiği ilayı kelimetullah mücadelesinde fetih ilk olarak kalpler de olmamışmıydı…

Ve devamında Hoca Ahmed Yesevi Alperenlerinin Anadoluyu karış karış gezerek yaptıkları gönül sohbetlerini unutmak olur mu?

Her insanın kalbine giren o güzellikler karşısında daha Sultan Alparslan gelmeden bu coğrafyada yaşayan insanların fethedilen gönüllerle dolu olduğu unutulur mu?

Ve köhnemiş Roma ordusunu yıkan son darbeyle artık Anadolu yurdu olacak bu coğrafya işte biz Türkler için en büyük kazanımın fethedilen yürekler sonrasında olduğunu bilmemiz gerekli…

Fetihler yüreklerde başlar…

Fetih sonrası o güzel yüreklerle devam eder…

O yürekler her zaman fethedilmeli, zafer aylarıyla birlikte fetih ruhu her daim yenilenmeli, dinç tutulmalı…

Bir bahar ayına daha gireceğimiz bugünlerde fetihlerin bir bahar yeli gibi yüreklere nakşedilmesi adına Zaferler ayının simgesi olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kutlu olmasını dilerim…