Doğal Şifanın Adresi: Kalkım Balıklı Kaplıca

Sivas'ın Kangal ilçesinde, Çetinkaya Kasabası'nın güneyinde yer alan Kalkım Balıklı Kaplıca, doğanın sunduğu eşsiz bir şifa kaynağı olarak öne çıkıyor. Kalkım Deresi vadisinde, fay hattından çıkan sıcak sularla dolan bu kaplıca, hem doğal güzelliği hem de şifalı sularıyla ziyaretçilerini ağırlıyor.

Su sıcaklığı 28.0-28.6 °C arasında değişen kaplıca suları, bölgedeki diğer ünlü kaplıcalar gibi cilt hastalıklarına, özellikle sedef hastalığına iyi gelmesiyle biliniyor. Alüvyon içerisinden çıkan kaynak sularının toplam debisi 35 L/s olup, iki ayrı noktada havuzlar oluşturmuştur. Bu suların içerisinde yaşayan balıklar, Kangal Balıklı Kaplıca'sında bulunan balıklarla aynı türdendir.

Kalkım Balıklı Kaplıca'daki Benzersiz Balık Türleri

Kalkım Balıklı Kaplıca'nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, su kaynaklarında yaşayan balık türleridir. Cyprinidae familyasına ait 4 farklı balık türü bu kaplıcada yaşamaktadır. Bunlar arasında ben balığı (C. Macrostomus), yağlı balık (G. rufa) ve tatlı su kefali (L. cephalus) gibi türler yer almaktadır. Bu balıklar, suyun şifalı özelliklerini destekleyerek cilt hastalıklarının tedavisine katkıda bulunmaktadır.

Kaplıcada yer alan iki ayrı kaynak, farklı debi ve sıcaklıklara sahip olup, biri büyük diğeri ise küçük olarak sınıflandırılmaktadır. Büyük kaynak 30 L/s debiye sahipken, küçük kaynağın debisi 5 L/s olarak ölçülmüştür. Her iki kaynak da Kalkım Deresi'ne karışarak bölgenin doğal su döngüsüne katılmaktadır.

Gelişime Açık Bir Şifa Merkezi

Kalkım Balıklı Kaplıca, doğal şifalı sulara sahip olmasına rağmen, henüz herhangi bir tesisle donatılmamış ve bu alandan yararlanmak amacıyla gelişmiş bir turizm altyapısı oluşturulmamıştır. 2011 yılında 2555 hektarlık alanı "Termal Turizm Merkezi" olarak ilan edilen kaplıca, gelecekte turizm açısından büyük bir potansiyele sahiptir.

Ancak, şu ana kadar bu potansiyel tam anlamıyla değerlendirilmemiştir. Bölgenin termal turizm açısından gelişmesi, hem yerel ekonomiye katkı sağlayacak hem de doğal şifanın daha geniş kitlelere ulaşmasını mümkün kılacaktır.

Musa Demir