İnşaVaat!..

Hani rivayet odur ki, Nuh Peygamber döneminde insanların yaş ortalaması dokuzyüzlermiş. Hani rivayet odur ki, Nuh Peygamber geleceğe yönelik olarak insanların yaş oranının düşeceğini, en fazla yaşayanın ise yüz yaş yaşayacağını söyleyince, Nuh kavminden bir şahsın şaşırarak, “Ey Nuh! Bu insancıkların barınakları olacak mı?” diyerek şaşkınlığı anlatılır. Dedik ya, rivayettir.

Ama aradan geçen asırlar bu rivayete namzet gün gelecek seçim vaatlerinin barınaklar üzerine olabileceğini hiç akla gelir miydi? Her mahallede bir milyoner vaadına yönelik hemen ardından herkesin bir evinin olacağı, herkesin iki anahtarı olacağı vaadini de hatırlatalım. Biri araba, diğeri de ev anahtarıydı.  O da bir vaatdi…

***

Her şehre ondan sonra TOKİ girdi. Herkes bütçesine göre ve kira öder gibi ev sahibi olmaya başladı, oldu da… Vaatdi, gerçek oldu…

Ama bir baktık her tarafımız ev doldu, verimli arazilerimiz dahi artık betonlara gömülmüş vaziyette.

Bir zamanlar kuşların yuva yaptığı ağaçların yerini artık devasa beton yığınları almaya başladı, hem de büyük bir yarışın içerisinde.

Başta büyük şehirler olmak üzere Sivas gibi şehirler kentleşme adı altında kimliklerinden uzaklaşmaya başladı…

Sonrasında yatay-dijkey muhabbetlerine kavuştuk. İstanbul’dan özür dilendi, “mahvettik!” denildi. Ama ne yazık ki yatay olan şehircilik oldu, binalardaki dikeylikten asla vazgeçilmedi…

***

Vaatlerimiz hep konut üzerine oldu, binlerce yıldan sonra çağımızda da konut-barınak-dam-bina vazgeçilmez oldu. Bir kilo toz bir otobos der gibi, bir ev üç arabaya bedeldir. Kural budur. Herkes değeri kadar ev sahipliği içindedir. Çok lüks arabaya binen lüks ev tercihinde, normal araba kullanan aynıyla normal bir evin tercihindedir.

Krediler de bu duruma etkendi. Düşük kredilerin tercihinde ikame ev boyutundayken şu anda yüksek krediler arasından en düşüğünün vaadini hükümet dile getiriyor ve seçmenine yatırım yollarını gösteriyor.

Ama bu vaatler halka yönelikken şimdi bu vaatlerin esasında inşaat sektörü-rantiye üzerine olması bu konuda tereddütleri beraberinde getirmiyor değil.

Ne kadar çok bina o kadar az maliyet mi?

Değil…

Ne kadar çok bina o kadar az kira bedeli mi?

Hiç değil…

Ne kadar çok bina o kadar çok evsizlerin ev sahibi olması mı?

Haydi bakalım, bu sorunun cevabını da asgari ücretle ödenecek olan ev fiyatı orantısına siz verin…

İnşavaatlerimiz hayırlı olsun…

İnşaallah…