İkame veya pasta

Devrim öncesi Fransa’nın son kraliçesi Marie Antoinette, Paris halkının ekmek dahi alamayacak kadar sefil durumda oldukları haberini aldığında, “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” cümlesini sarf etmediği, “Bırakın brioche yesinler” şeklinde cümle sarfettiği, her ne kadar şekerli bir çeşit ekmek olan Brioche normal bir ekmekten daha pahalı olsa da, çoğumuzun meşhur sözde kastedildiğini düşündüğü, süs ve krema kaplı, çok katlı bir gateau -pasta- kadar şaşalı olmadığına dikkat çekilir. Yani bir ihtilalin gerekçesi bu laf üzerine de olmaz, bir kraliçeye de bu derece yüklenilmez yani.

Aradan geçen asırların ardından bu laf her alanda dile getirilir, özellikle siyasi alanda fazlasıyla söylenir. Muhalefet için iktidar eleştirisinde önemli bir ironi aracı olan “pasta yesinler” söylemi son günlerde iktidarın muhalefete attığı paslarla gol pozisyonlarını oluşturuyor.

Ramazan pidelerinin 6 TL’den olmasının Meclis’te gündeme gelmesi ile birlikte, iktidarın “somun ekmek yesinler efendim” cevabı “pasta yesinler!” tavsiyesine şablon oluşturuyor sanki.

Yemek programlarının bol bol yayınlanmasının etkisi midir bilmem ama, toplumun yemek kültüründeki bu zenginliğin mutfağa yansıyıp yansımadığı sorgulanmadan tv ekranlarında israfın bu anlamda çıtayı yükseltmesi bence halkın artık pastayı fazlasıyla yediği manasına gelip gelmediğini merak ediyorum.

Şimdi bir manda yoğurdu, kestane balıydı, yulaftı aldı başını gidiyor.

Yok mu kardeşim bunun bir ikamesi. Yoğurt yerine yenilecek, bal yerine konulacak yok mu bir gıda.

Türk milleti bulacak bu çözümü de. Tarihlerde olduğu gibi. Et yerine ot yiyen ve birbirine “daha doyurucu” tavsiyede bulunan bizler artık vegan bir yaşantıya sağlık açısından koşturmaya çalıştığımızı söyleyelim.

Pasta da yemeyeceğiz, ekmek de… Sağlıklı yaşamak için ot yiyeceğiz… Vegan yaşantının dibini yaşayacağız…

Önce sağlık…

Akıl sağlığı da başta olmak üzere…

Sağlıcakla efendim…