Hocam! istifa seslerine kulak ver!

Sivasspor, son haftalarda “saha içerisinde” aslına bakarsanız çok kötü oynamıyor. Ben takımın saha kenarından iyi yönetilmediğini düşünüyorum.

Futbol takımımız özellikle kendi sahasında hiç iyi olmayan sonuçlar alıyor.

Süper Ligin 9.hafta maçında İstanbul temsilcisi Kasımpaşa ile karşı karşıya geldi sivasspor ve sahadan 1-0 mağlup ayrıldı.

Bu defa olacak, kendi sahasında ilk galibiyetini alacak diye bekliyorduk camia olarak ama yine olmadı.

Stadyum pazar günü dolar diye bekliyordum, fakat yine tribünler boştu.

Maç oynanmaya başladıktan sonra kendi kendime dedim ki; taraftar haklı bu futbolun nesini izlemeye gelsinler.

Bu sözümü her iki takım içinde söylüyorum.

İnanın alt liglerde oynanan karşılaşmalar, daha güzel ve zevkli geçiyor.

Geride kalan 8 hafta da oynadığı 8 maçta gösteremediği gayreti bu maçta göstermesini bekledim takımın. Ligin 9. haftasında 10 puanda kaldı.

Sivasspor, kendi sahasındaki 3 puan hasretine yine son veremedi.

Maçın kırılma anları çok fazlaydı Sivasspor açısından.

İlk yarının en net pozisyonunda Samu Saiz, rakibin iki stoperini yere yatırmasına rağmen son vuruşunun cılız olması nedeniyle kalecide kaldı. Bence maçın kırılma anı bu pozisyondu.

Geçtiğimiz haftalar da olduğu gibi çok dağınık oynuyor Sivasspor. Takımın bu sorununa teknik heyet bir türlü çözüm bulamadı. 

Futbolcuların bireysel çabalarıyla pozisyona giriyoruz ve gol arıyoruz. Takımın bütün yükü Samu Saiz’in üzerinde. O oynarsa takım oynuyor.

Rakip ceza alanı çevresinde 2’ye bir, ya da 3’e 2 yapamıyoruz. Bu kalitede bir oyuncu grubuna sahip değiliz. İşte bu nedenle gol yollarında başarılı olamıyoruz.

Bunda en büyük pay sahibi teknik direktör Servet Çetin.

Deplasmanda kazanan takımı bozmak istemiyor ama farkında değil ki: Sivasspor’un kadro yapısı deplasman maçlarına daha uygun.

Kendi sahasında da tek forvet oynadığı için, kapanan takımlara karşı gol bulmakta zorlanıyor.

Deplasmanda oynadığı oyun sistemi, kontra atak olduğu için hızlı futbolcular Gedson, N'jie veya Barrow ile gol bulabilir. Hatta buluyor da diyebilirim.

Deplasman maçlarında kontraatak ve 4-1-4-1 oyun sistemi tuttu diyebiliriz.

Şimdi, kendi sahasında oynayacağı maçlarda ki oyun sistemini geliştirmesi ve çoklu forvetli bir sistem kurması gerekli.

Yoksa bu futbolla “bal yapmayan arı” gibiyiz.

Sahada futbolcular birşeyler yapmaya çalışıyorlar ama gol atamıyoruz.

Doğal olarak da kendi sahamızda kazanamıyoruz.

Servet hoca; buna bir çözüm üretmeli, ben ya da bir başkası değil.

Maçın orta hakemi Yaşar Kemal Uğurlu karşılaşmanın 70. dakikasına kadar güzel yönetti.

Tecrübeli hakem tabii, oyunu ve takımları nasıl idare edeceğini biliyor.

Kasımpaşa kalecisi Gianniotis’e zaman geçirmesinden dolayı sarı kartını kullanmadı. Kartı bırakın ikazda bile bulunmadı.

Bu da bizim kaderimiz demek ki, ne diyeyim.

Taraftarların teknik direktör Servet Çetin’i istifaya çağırdığı, serzenişleri ve tepkileri arasında bir maçı daha geride bıraktık.

Çetin hoca, basın toplantısında "istifa" söylemleri için yaptığı açıklamayı da doğru bulmuyorum.

Neydi bu açıklama derseniz “Şunu da göz ardı etmesinler, bizden çok daha fazla ücretle oyuncu alan takımlar var. Bizim altımızdalar, biraz da böyle baksınlar.”  

Bir takımın teknik direktörüne böyle bir açıklama yapmak yakışmaz.

Hele Sivasspor’un teknik direktörüne hiç yakıştırmam.

İşte, bu nedenlerden dolayı yazımın başlığında da belirttiğim gibi “Hocam istifa seslerine kulak ver”...

Kalın sağlıcakla...