HAYTAP: Hayvan Bakımevleri toplama kampı değil!

HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Sivas İl Temsilcisi Özge Nihan Çubukçu, Üniversite kampüsü yerleşkesinde köpeklerin bulunduğu ve yerleşkedeki insanların sık sık şikayetçi olduğu gerekçesiyle Sivas Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilite Merkezine bu köpeklerin toplanması yönünde yasaya aykırı olarak Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü tarafından sık sık şikayette bulunulduğunu belirterek, “Hayvan Bakımevleri bir toplama kampı değildir, güçten düşmüş veya saldırgan hayvanların barınacakları yerler olarak belirlenmiştir. Tamamen sosyal olan ve zararsız hayvanlar keyfi olarak ya da birilerinin korkuları gerekçe gösterilerek yaşam alanlarından alınıp bakımevlerinde tutulamazlar” dedi.

Bu köpeklerin yerel hayvan koruma gönüllülerinin takibinde Sivas belediyesi ile birlikte çoğalmamaları için büyük bir gayretle kısırlaştırılmaları sağlanmış, aşılanmış ve hergün takibi yapılmakta olduğunu belirten Çubukçu, “Hayvanların beslenmelerine engel olmak çözüm değildir. Toplatılmaları da çözüm olamaz. Alınan her hayvanın boşluğunu çevreden kontrolsüz hayvanların dolduracağı kaçınılmazdır. Biz sizden yasaklarla değil işbirliği içerisinde çözümcül yaklaşımlarla yerleşkenizde yaşayan hayvanları sahiplenmenizi ve insanların bu hayvanlara agresifçe yaklaşmalarını önleyecek uyarılarda bulunmanızı bekliyoruz.

Bu noktada, size sahipsiz hayvanların yaşam haklarını güvence altına alan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 2 maddesini hatırlatmak istiyoruz.

Kanunun 3. Maddesi Sokak hayvanlarının yaşam ortamını tanımlar.

“Bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yeri ifade eder” şeklinde tarif etmektedir

 3. Maddeye göre  sokaklar, parklar, hayvansal doğal güdü ve yetenekleri ile gire bildikleri özel veya kamuya ait ayrımı olmadan ağaçlı yeşil bahçeler ve tüm açık alanlar dahil olmak üzere her yer kedi ve köpeklerin doğal yaşam alanıdır.

Ayrıca bgk'nun 6. Maddesinde;

Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra ‘ÖNCELİKLE ALINDIKLARI ORTAMA BIRAKILMALARI ESASTIR’ denmektedir” diyerek sözlerine devam etti.

Hayvan Bakımevleri’nin bir toplama kampı olmadığını, güçten düşmüş veya saldırgan hayvanların barınacakları yerler olarak belirlendiğini ifade eden Özge Nihan Çubukçu, “Tamamen sosyal olan ve zararsız hayvanlar keyfi olarak ya da birilerinin korkuları gerekçe gösterilerek yaşam alanlarından alınıp bakımevlerinde tutulamazlar.

Kampüs hiç kimsenin özel arazisi değildir, devletindir ve kamusal alandır, orada yaşamak zorunda olan hayvanlar da devletin himayesi altında olan hayvanlardır, geçersiz iddialarla rahatsız edilemezler.

Hayvanları Koruma Kanunu 4. Maddesi’nde de şöyle der; ‘Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır.’ Yani buradaki doyurma faaliyetinin hayvanseverlerin yasal hakkı olduğu ifade etmektedir.

Bu bağlamda, yerel hayvan koruma görevlilerinin besleme faaliyetlerini engelleme yönünde yapılan tahriklere son verilmesini arz ediyoruz.” şeklinde konuştu.