Gündem

Gündem seçim, ülkemiz yarın Cumhurbaşkanını seçecek. İlk tur olmadı, ikinci tur oylama yarın. Ve sonuçta 1 oy fazla alan 13’ncü Cumhurbaşkanı olarak göreve devam edecek ya da yeni biri göreve başlayacak. Her ne olursa olsun devletimizin Yürütme kuvveti daim olacak… Siyaseten gündemin ana maddesi dediğimiz gibi Cumhurbaşkanlığı seçimi ama siyasetin ara maddeleri var ki, tartışılan konular hangi partilerin adayları destekleyeceği tartışmaları ve tabii ki varsayımlar, tezler peşisıra… Toplumun kafasını karıştırmaya gerek yok bence, toplum zaten kararını vermiştir ve verilen karar sandıklarda kendini gösterecektir. Kimsenin kimseyi kırmaya, üzmeye hakkı olmadığına inananlardanım. Ama Ajanda Oluşturma Teorisi bence esas gündeme alınması gereken konu diyebilirim. Nedir bu teori derseniz, hatırlatayım: Siyasilerin esas gündemin haricinde gündem oluşturması. Mesela: Halkın gündemi ekonomi ise, siyasetin gündemi dış devletler olabilir. Medya aracılığıyla yapılan bu pompa fazlasıyla etkili olur ve nihayetinde halk dış siyasetin gündemiyle uğraşabilir… Mesela: Halkın gündemi dış devletler, dış siyaset ise siyasetin gündemi iç çekişmeler, ülkenin etnik kökenleri olabilir. Ve bakarsınız ki halkın gündemi bir anda etnik ayrımlar konusudur… Mesela: Halkın gündemi etnik ayrılıksa, siyasetin gündemi seçim olabilir. Medya ayağıyla birlikte bir seçim bayramına girebilirsiniz… Mesela: Halkın gündemi seçimken, siyasetin gündemi futbol olabilir. Medya başrolde artık futbolun o doyulmaz tadına herkes kilitlenir… Misaller bitmez, dünya siyaseti böyledir, gündem oluşturma makinesi her zaman işler ve gereğini yerine getirir. “Toplum, ister kendi kendisini yönetiyor olsun, ister kendisinden farklılaşmış bir odak tarafından yönetiliyor olsun, her durumda yönetici güç, toplumu ne adına yönettiğini söylemek, dolayısıyla “meşrulaşmak” zorundadır” der Cemal Bali Akal.  İşte devleti ali bu meşruluğuyla hareket ederken, meşrusuzluk bizden öte dursun derim. ‘Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız iyi olsun!’ diye bir hava durumu spikeri vardı. Tüm alımlılığı ile bunu bir söylerdi, herkes hava durumunu bu kanaldan izlerdi. Güzel replik olmuştu dillerde, 90’larda moda cümleydi: ‘Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız iyi olsun!’ diye millet birbirine iltifatlarda bile bulunuyordu. Ne diyelim, seçim nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bizim devletimiz var olsun diyoruz… Gündemimiz hep güzelliklerden olsun ve Cahit Sıtkı Tarancı’nın şu enfes dizelerinde geçen memleket sevdasıyla yürekler dolsun: Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.   Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.   Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun.   Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun.