?Grip? deyip geçmeyin!

    Ülkemizde ilk olarak 2009 yılında görülün H1N1 virüsünün belirtisi, risk teşkil ettiği yaş grubu ve tedavi süreciyle ilgili açıklama yapan Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Abdülkadir Yıldırım, virüsten korunmanın en etkili çözümün dezenfektan olduğunu vurguladı. Hastalık nedeniyle Türkiye´de toplam 27 kişinin hayatını kaybetmesi, hasta sayısında ise artış görülmesinin ülke genelinde olduğu gibi Sivas´ta da insanların endişelendirdiğini kaydeden Dr. Yıldırım, "Yaygın olan virüs tipi İnfluenza A´dır. Aralık-Ocak aylarında daha çok ´domuz gribi´ olarak bilinen pandemikinfluenza A H1N1 yaygınken, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi önümüzdeki süreçte influenza H3N2´nin ağırlık kazanması ihtimal olarak görülüyor. Hastalığın belirti ve bulguları farklılıklar gösterebilir. Hastaların, sık olarak yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı, yaygın kas ağrıları ve ishal şikâyeti olabilir? diye konuştu. Gripten korunmanın mümkün olduğunu da sözlerine ekleyen Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Abdülkadir Yıldırım, bunun en etkili yollarını ?Her fırsatta eller yıkanmalıdır. Hapşırırken, öksürürken ağzın ve burnun kesinlikle uygun şekilde kapatılması gerekiyor. Kronik hastalığı olan kişilerin kendilerini korumasında fayda var. İnsanlar bilinçsiz bir şeklide antibiyotik kullanmamalıdır. İnfluenza aşısı dahil olmak üzere, gerekli aşıların yapılması da çok büyük önem arz ediyor. Ayrıca hastalıkla mücadelenin en etkin yolları hekim kontrolünde tedavi planlaması, bol sıvı ve istirahattır? şeklinde sıraladı. İlimizde gribal enfeksiyon nedeniyle hasta sayısında ciddi artış yaşandığını ve her grip olan kişinin domuz gribi endişesine kapıldığını belirten Dr. Yıldırım, Türkiye´de birçok ilde domuz gribine rastlanıldığını belirterek, ?Vücut, boğaz ve baş ağrısı, ateş, öksürük, yorgunluk ve üşüme belirtileri normal griple aynı belirtileri taşırken, domuz gribi kişilerde kusma, ishal belirtileri gösterdikten sonra yedi gün içinde bulaşıcı olmaya başlamaktadır. Son verilere göre ülke genelinde 463 vakada bu virüse rastlanıldı. Grip hastalık aktivitesi belli bir sistem dahilinde tüm ülkemizi kapsayacak şekilde takip ediliyor. Sağlık Bakanlığı Grip Bilimsel Danışma Kurulu´nun yaptığı değerlendirmelere göre takip çalışmalarında bu sezonda 2 bin 905 solunum semptomu olan hastadan alınan örneklerden 1261´inde bir solunum yolu virüsü tespit edildi. Bunlardan 595´inde Rhino, RSV gibi diğer solunum yolu virüsleri, 463´ünde İnfluenza A H1N1, 134´ünde İnfluenza A H3N2 ve 38´inde influenza B virüsü bulundu´ dedi. İnfluenza A ve B virüsünün neden olduğu ölüm sayısının 27 olarak açıklandığını belirten Dr. Yıldırım, ?Sivaslı hemşerilerimizin dikkat etmesi gereken en önemli konunun başında hijyen geliyor. Kapalı ve kalabalık ortamlarda sıraladığımız hususlara dikkat etmesi gerekiyor. Ayrıca İnfluenza her yaşta görülebilir.Özellikle risk gruplarındaki kişilerde hastalık daha ağır seyredebilmekte hatta ölümlere neden olabilmektedir. Bu ölümler en çok kalp, şeker hastalığı, akciğer, gebeler, beş yaş altındaki çocuklar ve böbrek hastalığı gibi hastalıkları olan kişilerde görülüyor.  İnfluenzaya karşı geliştirilen inaktive virüs aşısının faydası olup olmadığı konusunda tarafımıza sık sık sorular yöneltiliyor. Aşı hastalığın ağır geçmesini ve komplikasyonlarını önlemektedir. Aşının etkinliği virüsün antijenik yapısını hızlı değiştirmesi nedeniyle ancak %70-90 düzeyindedir.65 yaşın üzerindekiler, yaşlı bakım evinde kalanlar, astımlı çocuklar, kronik kardiopulmoner hastalığı olanlar, diyabet, renal bozukluk ya da imnun yetmezliği olanlar, sağlık çalışanları, yaşlı bakım evlerinde çalışanlar ve grip açısından riskli kişinin ev halkı HIV ile enfekte kişiler mutlaka aşı olmalıdır.? İfadelerini kullandı.