"Yaşadığımız çağın üzerinde durulması gerekilen en önemli meselelerinden bir tanesi halden bilmek, halden anlamaktır. Yakın zamanda insanlar savaşlarda, göç yollarında tahayyül sınırlarımızı zorlayacak şekilde can veriyorlar. Teknolojik erişimlerin artmasıyla da hiçbir dönemde tanık olmadığımız kadar yakinen, bu görüntülere tanıklık ettik" diyerek söze başlayan Psikolojik Danışman Ebru Özgün Sağır, "Peki bu gördüklerimiz bizlere empatik bir bakış açısı mı kazandırdı yoksa bir ahlak körlüğünün içinde mi bıraktı?" sorusunu sordu.

Sivasspor'un Eyüp'ten alacağı var Sivasspor'un Eyüp'ten alacağı var

Sorunun cevabı içinde şu açıklamalarda bulundu:

"Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguda buluşanlar birbirini anlar" demiş, Mevlana. Hali bilmek, halden anlamak o hali aktaran duyguları farkedebilmek empatiyle bakan bir ruhun aksanıdır. İnsan empatisinin yok  olduğu bir yer varsa orda artık barbar toplumlar baş gösteriyor demektir. Empatik bakış, içerisinde merhametin özünü barındırır, merhametin gözüyle görmekte yaratıcıyla aramızdaki teleyi - görünmez bağı- kuvvetlendirir. 

"Antisosyalliğin, vicdansızlığın, psikopatlığın panzehiri merhamettir ve empatide merhametin elidir." der sevgili Kemal Sayar. Empati bize, bakış açımızı değiştirmemiz, insanları yargılamamamız, onlardaki sıkıntılı duyguyu tanımamız, o duyguyu tanıyıp onlara ifade edebilmemiz için bir fırsat verir. Fakat bu saydıklarım empati kavramı için biraz sığ kalır. Empatinin tam olması için bunların yanı sıra karşımızdaki kişinin yaşadığı sıkıntıyı gidermek için bir eylem, gayret gerekir ancak bu şekilde anlamlı bir meleke haline gelir. 

Psikolojide empatik yaklaşımın üç aşaması şu şekilde sıralanır, ötekinin duygularını paylaşlaşabilme, ötekinin duygularını bilişsel düzeyde sezebilme, ötekine yardım etme niyeti. Empati, aslında eskilerinde dediği üzere diğergamli olabilme yani sadece kendinden olanı değil kendine benzemeyeni de anlama, var etme ve kabul etmektir. 

Empati becerisine sahip bireylerin başlalarının duygularını kendilerine empoze etmeden gördüklerini, dinlemenin ötesinde duymaktan ziyade anlamaya çalıştıklarını ve duyguları kabul ettiklerini görürüz. 

Empati yapabilme becerisine sahip bireyler yetiştirebilmek, toplumdaki değişmesini İstediğimiz, antisosyallik güvensizlik, depresyon, eylemsizlik, tembellik vs, gibi birçok olumsuz tutumun ortadan kalkmasında rol oynayacaktır. Empati yapabildiğimiz sürece bırakın yanıbaşımızdakinin ızdırabını duyabilmeyi binlerce kilometre ötedeki şahit olduklarımızın ızdırabını hissedip, uzakların engeline rağmen onlar için yapabileceklerimizin şaşırtıcılığıyla ahlak körlüğü yaşamanın vicdani  sorumluluğundan kurtulmuş olacağız."

Kaynak: Gülşah Akkaş Yaman