Son yıllarda yaşadığımız ekonomik sıkıntılardan ve döviz de meydana gelen kur farkından en çok etkilenen kesim futbol takımları oldu. Özellikle de Anadolu takımları bundan çok etkilendi. Transfer döneminin en şaşalı olması gereken bu günlerde gazeteler ve televizyonlar aynı 80’li yıllarda olduğu gibi yalnızca 3 büyüklerin yapacağı transferlerden bahsediyor. Anadolu takımları bütçeleri doğrultusunda bu sene çok transfer yapmayı düşünmüyor gibi geliyor bana.. Buda 80’li yılları aklıma getirdi. Tıpkı, 80’li yıllarda olduğu gibi Anadolu takımları yabancı futbolcu transferi yapmakta sıkıntı yaşamaya başladı. Dövizde yaşanan kur farkı ve oynaklığı futbolcu transferleri esnasında kulüplerimizde zor durumda bırakıyor. Genellikle yabancı futbolcu transferlerinin yapılmasında en büyük engel olarak görünüyor. Önümüzdeki sezon da öyle görünüyor ki 3 büyükler arasında geçecek. Bu ekonomik şartlar altında kadro kalitesi bakımından hiçbir Anadolu takımı bu takımlarımızı zorlayacak gibi durmuyor. Bakalım Anadolu takımları bu kısıtlı bütçeleri ile nasıl takım kuracaklar. Konumuz 80’li yıllar ya… Futbolda 80’li yılları şöyle bir hayal edelim isterseniz o zaman. Evet, futbolda 80li yıllar dedin mi aklıma çubuklu formalar, gazetelerin verdiği futbolcu çıkartmaları. Kartondan yapılmış takım şapkaları, babayla koridorda yapılan maçlar ve radyodan spor spikerinin anlatımıyla "Metin-Ali-Feyyaz ve goool" demesi geliyor gözümün önüne. Hele ki, bıyıklı futbolcuların henüz piyasadan kalkmadığı yıllardır, 80’li yıllar. Şimdi nerde bıyıklı futbolcular, en son david seaman vardı o da futbolu bıraktı. En ilginci de gol atıldıktan sonra saha inen muhabirlerin, gol atan futbolcuyla gol' ün kritiğini yaptığı daha da ileri giderek bayağı havadan sudan konuştuğu yıllardı. Tabi birde maçlar gündüz oynanırdı. Coşkuluydu taraftarlar. Öyle ki, Maçta gol olduğu zaman ya yanında ki golü atanı söylerdi ya da eve gider akşam özet görüntülerde öğrenirdin. Mesela elektronik skorbord yoktu. Manueldi, skorbord içerisinde ki adam tabelaları değiştirip dururdu maçta gol oldukça. Saat yoktu, maç ne zaman bitecek bilinmezdi. Günümüzde hep özenerek söylediğimiz rakip takım taraftarları ile trübünler yarı yarıya idi. Dünya futbolunun Arjantinli yıldızı Armando Diego Maradona’nın futbolunun fırtınasının zirve yıllarıydı. En güzel iki dünya kupası finalleri bu yıllarda yapılmıştı. Birde futbolla ilgilenen herkesin nerdeyse bütün takımların 11’lerini ezbere bilmesi vardı. Transfer dönemlerinin olmazsa olmazı ise “futbolcu kaçırmaktı” Çok ama çok güzel yıllardı 80’li yıllarda futbol…
KÖŞE YAZILARI
Yayınlanma: 27 Temmuz 2023 - 13:32
FUTBOLDA "80'Lİ YILLARA MI?" DÖNÜYORUZ…
Son yıllarda yaşadığımız ekonomik sıkıntılardan ve döviz de meydana gelen kur farkından en çok etkilenen kesim futbol takımları oldu
KÖŞE YAZILARI
27 Temmuz 2023 - 13:32