Sivas’ın Hafik ilçesinde Hafik Gölü içerisinde bulunan esrarengiz Pılır Höyüğü, bilinen diğer höyüklere kıyasla taşıdığı kendine has özellikleri ile dikkat çekiyor. 1944 yılında höyükte yapılan arkeolojik çalışmalar ile höyüğün altında Neolitik Dönem'de kullanılan göl evlerinin bulunduğu düşünülüyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Çayır, höyükte yapılacak yeni çalışmalar ile Sivas ve çevresine ait en eski dönemlere ait çok önemli bulgulara ulaşılabileceğini belirtti. Esrarengiz höyükte yeni çalışmalar yapılabilmesi için gerekli başvurular yapılırken, çalışmalar için ileriki dönemlerde verilecek izinlerin çıkması bekleniyor.
“Göl içerisindeki tek höyük”
Dr. Öğr. Üyesi Ümit Çayır, göl kıyısında sazlıklarla çevrili olan höyüğün birçok özelliği ile bilindik höyüklerden farklı olduğunu belirterek, “Hafik Pılır Höyüğü’nün diğer höyüklerden ayırt edici özelliği gölün içerisinde yer alması. Gölün merkezi noktasında değil, gölün kenarına yakın bir alanda yer alıyor. Pılır Höyüğü, şu ana kadar Sivas’ta yapılan yüzey araştırmalarında tespit edilmiş en erken döneme ulaşan yerleşim alanlarından bir tanesi olması açısından da ayrıyeten önem arz ediyor. Bu yerleşim yerinin tarihi Neolitik Dönem'e kadar uzanıyor. 1944 yılında Kılıç Kökten tarafından burada kısa süreli sondaj çalışması niteliğinde kazı çalışmaları gerçekleştirildi. Kılıç Kökten ekibinin tespitlerine göre burada Neolitik Dönem'e ait göl içerisinde kazıklar üzerinde yükselen bir yerleşim alanı olduğu anlaşıldı. O dönemin koşullarıyla yapılan kazı çalışmalarını düşünerek günümüz teknolojik imkanları ile yeni bir çalışma yapılırsa höyükle ilgili birçok sorunun cevabını almış oluruz” dedi. “İlk araştırmalar 1944’te yapıldı”
Çayır, höyükte ilk arkeolojik çalışmaların 1944’te yapıldığına dikkat çekerek, “1944’lü yıllarda kısa süreli olarak kazı çalışmalarında ele geçen seramik parçalar ve çakmak taşından yapılmış taş aletlerine dayanarak burasının Neolitik Dönem olabileceği üzerinde duruluyor. Ancak günümüzde tekrar burada modern tekniklerle kazı çalışmaları yapılabilecek olursa Neolitik Dönem'e mi ya da sonraki dönem olan Kalkolitik Dönem'e mi ait bir yerleşim alanı mı daha net anlarız. Yapılacak yeni çalışma ile bu soruları anlayabileceğiz. Burada tekrar kazı çalışması yapılması çok çok önemli. Umarım bu önemli höyükte tekrardan kazı çalışmalarına başlanabilir” dedi.
“Altında kazıklar üzerinde kurulu göl evreli olduğu düşünülüyor”
Çayır, höyüğün altında kazıklar üzerinde kurulu göl evlerinden oluşan yerleşim yerine ait katıntılar tespit edildiğini ifade ederek, “Palafit evler olarak tanımlanan bu evler, göl tabanı üzerine çakılı ahşap kalaslar üzerinde yükseliyor. Buradaki evlerin modelinin Anadolu’da şu ana kadar kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. Bu ev modelleri dünyanın çeşitli yerlerinde günümüzde kullanılıyor. Ama tarih öncesi dönemlere ait Neolitik Dönem ve sonraki dönemlerde özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde görülmeye devam ediyor” dedi. “Yeni çalışma yapılırsa sırlar aydınlanacak”
Çayır, Pılır Höyüğü’nde günümüz imkanları ile yapılacak yeni çalışmayla birçok sorunun cevap bulabileceğine dikkat çekerek, “Eğer Pılır Höyüğü’nde arkeolojik bir çalışma gerçekleştirilirse Sivas’ın tarihi öncesi dönemlere ait kültür katmanları ve Sivas’ın en erken dönemleri açığa çıkartılmış olacaktır. Bizim bakanlığa sunduğumuz projede kazıya başlamadan önce alanı değerlendirmek adına jeofizik ve jeodezi çalışmaları yapmayı planlıyorduk. Bunun amacı da toprağı kazmadan önce altında ne var ne yok onu anlamak içindi” şeklinde konuştu. “En eski dönem bulgularına ulaşılabilir”
Çayır, yapılacak yeni çalışmalarda bölgenin en eski dönemlerine ait bilgilere ulaşılabileceğinin de altını çizerek şunları söyledi:
“Kılıç Kökten tarafından gölün içerisine direklerle çakılmış evlerden oluşan bir yerleşim düzeni olduğu belirtiliyor. Yeni çalışma yapılsaydı, bu gerçekten böyle mi değil mi onu tespit etmiş olacaktık. Ya da Neolitik Dönem'de böyle palafit evlerden oluşan bir dönemin ardından Kalkolitik Dönem'de oradaki yerleşim alanı nasıl, mimarisi nasıldı, evleri nasıldı, hangi malzemeleri kullanıyorlardı gündelik yaşamlarında gibi birçok şeyi tespit etmiş olacaktık. Hafik Pılır Höyüğü’nün en önemli özelliklerinden biri Sivas’ın en erken, en eski dönemine ait olmasıdır.”(İHA)
Dr. Öğr. Üyesi Ümit Çayır, göl kıyısında sazlıklarla çevrili olan höyüğün birçok özelliği ile bilindik höyüklerden farklı olduğunu belirterek, “Hafik Pılır Höyüğü’nün diğer höyüklerden ayırt edici özelliği gölün içerisinde yer alması. Gölün merkezi noktasında değil, gölün kenarına yakın bir alanda yer alıyor. Pılır Höyüğü, şu ana kadar Sivas’ta yapılan yüzey araştırmalarında tespit edilmiş en erken döneme ulaşan yerleşim alanlarından bir tanesi olması açısından da ayrıyeten önem arz ediyor. Bu yerleşim yerinin tarihi Neolitik Dönem'e kadar uzanıyor. 1944 yılında Kılıç Kökten tarafından burada kısa süreli sondaj çalışması niteliğinde kazı çalışmaları gerçekleştirildi. Kılıç Kökten ekibinin tespitlerine göre burada Neolitik Dönem'e ait göl içerisinde kazıklar üzerinde yükselen bir yerleşim alanı olduğu anlaşıldı. O dönemin koşullarıyla yapılan kazı çalışmalarını düşünerek günümüz teknolojik imkanları ile yeni bir çalışma yapılırsa höyükle ilgili birçok sorunun cevabını almış oluruz” dedi. “İlk araştırmalar 1944’te yapıldı”
Çayır, höyükte ilk arkeolojik çalışmaların 1944’te yapıldığına dikkat çekerek, “1944’lü yıllarda kısa süreli olarak kazı çalışmalarında ele geçen seramik parçalar ve çakmak taşından yapılmış taş aletlerine dayanarak burasının Neolitik Dönem olabileceği üzerinde duruluyor. Ancak günümüzde tekrar burada modern tekniklerle kazı çalışmaları yapılabilecek olursa Neolitik Dönem'e mi ya da sonraki dönem olan Kalkolitik Dönem'e mi ait bir yerleşim alanı mı daha net anlarız. Yapılacak yeni çalışma ile bu soruları anlayabileceğiz. Burada tekrar kazı çalışması yapılması çok çok önemli. Umarım bu önemli höyükte tekrardan kazı çalışmalarına başlanabilir” dedi.
Çayır, höyüğün altında kazıklar üzerinde kurulu göl evlerinden oluşan yerleşim yerine ait katıntılar tespit edildiğini ifade ederek, “Palafit evler olarak tanımlanan bu evler, göl tabanı üzerine çakılı ahşap kalaslar üzerinde yükseliyor. Buradaki evlerin modelinin Anadolu’da şu ana kadar kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. Bu ev modelleri dünyanın çeşitli yerlerinde günümüzde kullanılıyor. Ama tarih öncesi dönemlere ait Neolitik Dönem ve sonraki dönemlerde özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde görülmeye devam ediyor” dedi. “Yeni çalışma yapılırsa sırlar aydınlanacak”
Çayır, Pılır Höyüğü’nde günümüz imkanları ile yapılacak yeni çalışmayla birçok sorunun cevap bulabileceğine dikkat çekerek, “Eğer Pılır Höyüğü’nde arkeolojik bir çalışma gerçekleştirilirse Sivas’ın tarihi öncesi dönemlere ait kültür katmanları ve Sivas’ın en erken dönemleri açığa çıkartılmış olacaktır. Bizim bakanlığa sunduğumuz projede kazıya başlamadan önce alanı değerlendirmek adına jeofizik ve jeodezi çalışmaları yapmayı planlıyorduk. Bunun amacı da toprağı kazmadan önce altında ne var ne yok onu anlamak içindi” şeklinde konuştu. “En eski dönem bulgularına ulaşılabilir”
Çayır, yapılacak yeni çalışmalarda bölgenin en eski dönemlerine ait bilgilere ulaşılabileceğinin de altını çizerek şunları söyledi:
“Kılıç Kökten tarafından gölün içerisine direklerle çakılmış evlerden oluşan bir yerleşim düzeni olduğu belirtiliyor. Yeni çalışma yapılsaydı, bu gerçekten böyle mi değil mi onu tespit etmiş olacaktık. Ya da Neolitik Dönem'de böyle palafit evlerden oluşan bir dönemin ardından Kalkolitik Dönem'de oradaki yerleşim alanı nasıl, mimarisi nasıldı, evleri nasıldı, hangi malzemeleri kullanıyorlardı gündelik yaşamlarında gibi birçok şeyi tespit etmiş olacaktık. Hafik Pılır Höyüğü’nün en önemli özelliklerinden biri Sivas’ın en erken, en eski dönemine ait olmasıdır.”(İHA)