10-16 Mayıs Engelliler Haftası olması nedeniyle gazetemize açıklamada bulunan Psikolog ve Aile Danışmanı Nuriye Laçiner, Unutmayalım Engelli bireylerin hayat şartları iyileştirilip engellerine göre bir standart oluşturulduğunda engelli olmalarının pek de önemi kalmayacaktır.” dedi.
Nuriye Laçiner,engelli olmak veya engelli bir çocuğa sahip olmak her iki durumda da kişi veya kişiler engel ile ilk karşılaştıklarında kabul etmekte güçlük çektiğini, önce inkar etme, kabullenememe, hayal kırıklığı, suçluluk gibi olumsuz uygulara düşebildiklerini belirterek, “Bazı ebevenler bu durumu daha kolay atlatır ve uyum sürecine daha erken girebilirler. Uyum sürecine erkenden giren ailelerin sergiledikleri kabul edici ve destekleyici tutum engelli bireyin psikolojik sağlığı için oldukça olumlu olacaktır.
Engeller kişinin hayatını engellerse aslında o zaman gerçek bir engelle karşılaşmış oluruz. Bundan şunu anlamalıyız ki engelli bireylerin birçoğu engelleri sebebi ile bazı bireylere bağımlı olabilir. Bu bağımlı olma durumunun yok edilmesi için hiçbir çalışma yoksa kişi sosyal bağımsızlığını sağlayamıyorsa orada kendisini yetersiz ve eksik hissedecektir. Engelli bireylerin psikolojileri çoğu zaman engelleri yüzünden değil de toplumun engelli birey algısı yüzünden kırılganlık gösterir.” İfadelerini kullandı.
Toplumun olumsuz algısı ile karşılaşan engelli birey ve ailesinde; içe kapanma, depresif ve mutsuz ifade, öz değer ve öz saygıda eksiklikler meydana gelebildiğini söyleyen Laçiner, “Neler yapabiliriz? Engelli bireylerin engeline değil de neler yapabilecek olduklarına odaklanalım. Yetenek ve beceri alanlarını keşfedip destekleyelim. Toplum olarak daha sağduyulu ve empatik yaklaşalım. Koşulsuz kabul tüm bireyler gibi engelli bireyleri de oldukça olumlu etkileyecek ve her alanda daha üretken olmasını sağlayacaktır. Unutmayalım engelli bireylerin hayat şartları iyileştirilip engellerine göre bir standart oluşturulduğunda engelli olmalarının pek de önemi kalmayacaktır.” şeklinde konuştu.
Gülşah Akkaş Yaman