Tüm Emekliler Derneği Başkanı Ömer Faruk Çınargil, "Bugün emekliyi de mağdur eden sistemin, ekonomik başarısızlığı da çok acı gerçekleriyle orta yerde duruyor." diyerek, "Emeklileri küçümseyen ve onlar üzerinden tasarruf hesabı yapanlar iki büyük hataya neden oluyorlar: Güven ve Huzur." önemli noktalara işaret etti.
“Ben ekonomist değilim, bir iş adamı emeklisiyim.” diyen Tüm Emekliler Derneği Başkanı Ömer Faruk Çınargil, "Bir iş adamının gözlemleriyle;
En basit haliyle sadece bir konudaki gerçeğimizi görelim:
“Bu ülke namuslu iş adamlarına (bir an için böyle düşünelim) emanet edilse, iş adamı mantığıyla tabi ki her konudaki liyakat sahibi teknokratlar, bilim insanları, uzmanlar, işçiler ne varsa ortaya çıkarılır, kar-zarar hesapları ince ince yapılır, yatırmlar kaynak gerçekliğine uygun hale getirilir, daha birçok piyasa gerçeği kriterleri siyasi kaygı taşınmadan devreye sokulur ve sorunların üzerine gidilir...
Çünkü, ana sorunlardan bir tanesi, sermayesiz borçlanmalar ve belki de en önemlisi kendi işinde çalıştırmayacağı, yetersiz kadroları, önemli görevlere getirerek, milletin sırtına kambur eden siyasetin kontrolünde olan yönetim anlayışındadır.” Yukarıdaki örnek tek başına büyük bir çözüm hedefi koymuyor mu ortaya!
Başka bir yanlış yönetim yaklaşımı ise, bugünün en büyük mağduru emeklilerle ilgilidir.
“17 milyon emekli ve dul-yetim aylığı alan kitle, çoluk-çocuk ve eşleriyle, 70 milyonluk bir çoğunluktur.
Bu çoğunluk huzursuzsa, 85 milyonluk bir ülkede, 500 bin refah içinde, kalanı “eh işte” diye yaşıyorsa ve tüm tasarruf tedbirlerinin hedefinde 84 milyon 500 bin kişi varsa ve haksızlıklar, adaletsizlikler, yolsuzluklar devam ediyorsa; Bu ülkede ekonomi düzelir mi?” Düzelmez. Ekonominin en büyük dayanağı;
Önce içerde, sonra dünyada o ülkenin yönetimine GÜVEN ve…
Toplumsal huzurdur… Emeklileri küçümseyen ve onlar üzerinden tasarruf hesabı yapanlar iki büyük hataya neden oluyorlar: Güven ve Huzur. Bu iki önemli konuyu öncelikle içerde olması gereken noktaya taşımalıyız ki, alınacak diğer çok önemli tedbirlerin tamamı sonuca tesir etsin." ifadelerini kullandı.
Melih Gezegen
En basit haliyle sadece bir konudaki gerçeğimizi görelim:
“Bu ülke namuslu iş adamlarına (bir an için böyle düşünelim) emanet edilse, iş adamı mantığıyla tabi ki her konudaki liyakat sahibi teknokratlar, bilim insanları, uzmanlar, işçiler ne varsa ortaya çıkarılır, kar-zarar hesapları ince ince yapılır, yatırmlar kaynak gerçekliğine uygun hale getirilir, daha birçok piyasa gerçeği kriterleri siyasi kaygı taşınmadan devreye sokulur ve sorunların üzerine gidilir...
Çünkü, ana sorunlardan bir tanesi, sermayesiz borçlanmalar ve belki de en önemlisi kendi işinde çalıştırmayacağı, yetersiz kadroları, önemli görevlere getirerek, milletin sırtına kambur eden siyasetin kontrolünde olan yönetim anlayışındadır.” Yukarıdaki örnek tek başına büyük bir çözüm hedefi koymuyor mu ortaya!
Bu çoğunluk huzursuzsa, 85 milyonluk bir ülkede, 500 bin refah içinde, kalanı “eh işte” diye yaşıyorsa ve tüm tasarruf tedbirlerinin hedefinde 84 milyon 500 bin kişi varsa ve haksızlıklar, adaletsizlikler, yolsuzluklar devam ediyorsa; Bu ülkede ekonomi düzelir mi?” Düzelmez. Ekonominin en büyük dayanağı;
Önce içerde, sonra dünyada o ülkenin yönetimine GÜVEN ve…
Toplumsal huzurdur… Emeklileri küçümseyen ve onlar üzerinden tasarruf hesabı yapanlar iki büyük hataya neden oluyorlar: Güven ve Huzur. Bu iki önemli konuyu öncelikle içerde olması gereken noktaya taşımalıyız ki, alınacak diğer çok önemli tedbirlerin tamamı sonuca tesir etsin." ifadelerini kullandı.