Dünya Sağlık Örgütü Verileri Açıkladı

Son dönemde dünya genelinde artış gösteren COVİD-19 Vakaları insanları tedirgin etmeye devam ediyor. Ülkemiz Sağlık bakanı Fahrettin koca açıklamalarında Türkiye’de vakanın olmadığını dile getirmişti, buna karşın Dünya Sağlık Örgütü artış gösteren COVİD-19 vaka oranlarını açıkladı.

Son 28 günlük dönemde (31 Temmuz - 27 Ağustos 2023), Dünya Sağlık Örgütü'ne 1,4 milyondan fazla yeni COVİD-19 vakası ve 1800'den fazla ölüm bildirildi; bu, önceki döneme göre sırasıyla %38 artış ve %50 azalma anlamına geliyor. 27 Ağustos 2023 itibarıyla dünya çapında 770 milyondan fazla doğrulanmış vaka ve 6,9 ​​milyondan fazla ölüm rapor edilmiştir.

Üç DSÖ bölgesi vaka sayısında artış bildirirken, iki bölge düşüş bildirdi. Üç DSÖ bölgesi ölüm sayısında azalma bildirirken, Doğu Akdeniz ve Batı Pasifik bölgeleri ölümlerde artış bildirdi. Bu WEU baskısında küresel rakamlar, salgının başlangıcından 6 Ağustos 2023'e kadar Amerika Kıtası Bölgesi'nden, COVID-19'a özel kanallar aracılığıyla bildirilen tüm mevcut verileri içermektedir. Ancak bu Bölge ve Üye Devletler için 28 günlük karşılaştırmalar, FluNet ve FluID platformları aracılığıyla rapor edilen entegre solunum yolu virüsleri sürveyans verileri kullanılarak sunulmaktadır. Bu Bölgeye ilişkin ek güncellemeleri Grip ve Diğer Solunum Virüsleri haftalık raporunda bulabilirsiniz.

Önlemlerin Alınması Gerekiyor

Dünya Sağlık Örgütü açıkladığı veriler sonrasında, DSÖ’ya kayıtlı ülkelerin gerekli önlemleri alması gerektiği konusunda ciddi bir uyarı da bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü Konuya ilişkin; ‘’Bazı/birçok ülke, COVID-19'a özgü raporlamayı durdurup bunu solunum yolu hastalığı sürveyansına entegre ettiğinden, DSÖ, başta sağlık sistemleri üzerindeki etkisine ilişkin veriler olmak üzere, COVID-19 epidemiyolojik durumunu izlemeye devam etmek için mevcut tüm kaynakları kullanacaktır. COVİD-19 büyük bir tehdit olmayı sürdürüyor ve DSÖ, Üye Ülkeleri yerleşik COVİD-19 altyapılarını sökmek yerine sürdürmeye çağırıyor. Erken uyarı, sürveyans ve raporlamanın, varyant takibinin, erken klinik bakımın sağlanmasının, yüksek riskli gruplara aşı takviyelerinin uygulanmasının, havalandırmanın iyileştirilmesinin ve düzenli iletişimin sürdürülmesi büyük önem taşıyor’’ şeklinde açıklamalarda bulundu. Şu anda rapor edilen vakalar, küresel olarak test ve raporlamadaki azalma nedeniyle enfeksiyon oranlarını doğru bir şekilde temsil etmemektedir. Bu 28 günlük süre boyunca ülkelerin %39'u (234 ülkeden 92'si) DSÖ'ye en az bir vaka bildirdi; bu oran 2022'nin ortasından bu yana azalıyor. Bu istatistiğin vakaların mevcut olduğu gerçek ülke sayısını yansıtmadığını belirtmek önemlidir. Ek olarak, önceki haftalara ait veriler, ülkeler tarafından bildirilen COVID-19 vakaları ve ölümlerdeki geriye dönük değişiklikleri içerecek şekilde sürekli olarak güncellenmektedir. Bu raporda sunulan veriler bu nedenle eksiktir ve bu sınırlamalar ışığında yorumlanmalıdır. Bazı ülkeler, yeni bildirilen vakalardaki artışlar da dahil olmak üzere, yüksek Kovid-19 yükü bildirmeye devam ediyor ve daha da önemlisi, Hastaneye yatış ve ölümlerdeki artışlar; bunlardan sonuncusu, testlerdeki azalma göz önüne alındığında daha güvenilir göstergeler olarak kabul ediliyor. SARS-CoV-2 PCR yüzde pozitifliğine ilişkin küresel ve ulusal veriler, Küresel Grip Programı tarafından sağlanan DSÖ'nün entegre kontrol panelinde mevcuttur. Son veriler (epidemiyolojik 33. hafta), rapor veren ülkelerdeki SARS-CoV-2 PCR yüzde pozitiflik oranının ortalama %10 olduğunu göstermektedir.