DSP Genel Başkanı Türker:

 DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Türkiye`de Diyanet İşlerinin kalkması demek, `camilerin ve diyanet işlerinin cemaatlerin, tarikatların eline geçmesi` demektir. Bu da Türkiye Cumhuriyeti`nin laik kuruluş yapısına, anlayışına aykırıdır ve Türkiye`de bu inanılmaz bir bölünme rüzgarı estirecek, beklenmedik bir şekilde Türkiye bölünmenin eşiğine gelecektir" dedi.  Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Sivas Şubesini ziyaret eden Türker, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.  Türker, her seçim döneminde partilerin taşeronluğu kaldıracağı yönünde vaatlerde bulunduğunu ancak bunu söyleyen partilerin belediyelerinde taşeron sistemini kaldırmadıklarını belirtti. DSP`den seçilen belediyelerde taşeron sistemi uygulanmadığını ifade eden Türker, Türkiye`de taşeronluk sisteminin kaldırılması veya taşeronların özlük haklarının düzenlenmesi gerektiğini söyledi.  Bu seçimin, Türkiye`nin 50 yılını etkileyeceğini vurgulayan Türker, şunları kaydetti: "4 yıl sonra normal zamanda yapılırsa, hem belediye seçimleri hem genel seçimler hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri beraber yapılacak. Bu nedenle artık `oylar bölünmesin`, `istikrarı bozmayın` hikayeleri bitti. İnsanlar geçtiğimiz seçimde iktidar partisi AK Parti ile ana muhalefet partisi CHP`ye verdiği `ödünç oyları` geri alacak.  CHP bize çok saldırıyor, `oyları bölmeyin` diyor ama onun oylarının önemli bir kısmı HDP`ye gidecek. Bizim yaptığımız tespitlere göre, Sivas`ta da Erzincan`da da böyle. Biz söylüyoruz, HDP`ye gidince `hayır kurumu değiliz` diyorsunuz, peki biz niye böyle 15 yıldır hayır kurumuyuz, hep bizim oylarımızı alıyorsunuz. Ama bu sefer seçmen kendi partisine verecek, çünkü kendi partisi belirli bir oy alırsa gelecek 50 yılı belirleyecek seçime güç olarak girecek." AK Parti`nin veya ana muhalefet partisinin tek başına iktidar olamayacağı görüşünü savunan Türker, DSP`nin seçim barajını aşmak için büyük bir inançla çalıştığını kaydetti. Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Türker, iktidarın mezhep kavgasını kızıştırdığını öne sürdü. Bazı partilerin Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması gerektiği yönündeki görüşünü eleştiren Türker, "Türkiye`de Diyanet İşlerinin kalkması` demek, `camilerin ve diyanet işlerinin cemaatlerin, tarikatların eline geçmesi` demektir. Bu da Türkiye Cumhuriyeti`nin laik kuruluş yapısına, anlayışına aykırıdır ve Türkiye`de bu inanılmaz bir bölünme rüzgarı estirecek, beklenmedik bir şekilde Türkiye bölünmenin eşiğine gelecektir" dedi.  Alevilerin talebi olan, cemevlerinin inanç yeri olarak tanınması gerektiğini vurgulayan Türker "Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılmasını istemek, `Türkiye`yi bölmek` demektir" ifadelerini kullandı.  CHP`nin "Merkez Türkiye" projesi hakkındaki görüşünün sorulması üzerine Türker, CHP`nin iktidar olmadığı için projesini fazla eleştirmeyeceğini söyledi. Projenin üretim projesi olmadığını ve lojistik amaçlı bir proje olduğunu anlatan Türker, projenin Türkiye`ye zarar vereceğini belirtti.  Görüntünün, 6 partinin Parlamento`ya gireceğini gösterdiğini dile getiren Türker, bunlardan birisinin ise DSP olduğunu söyledi. DSP`nin seçim barajını aşmayı hedeflediğini vurgulayan Türker, ülke genelindeki 10 milyon seçmenin Parlamento`daki partilere oy vermeyeceğini öne sürdü.  Halklar arasında çatışma değil, kardeşlik duygularının ortaya konulması gerektiğini belirten Türker, DSP`nin sosyal adaletçi yaklaşımı öngördüğünü ifade etti.  DSP`nin seçim bildirgesini de anlatan Türker, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Sivas Şube Başkanı Turan Taş`tan sendikanın çalışmaları hakkında bilgi aldı.