Sivas’ta kendi adıyla bilinen Dikilitaş mahallesinde ki ve herkesin bildiği Dikilitaş’ın hikayesi öğrenenleri şaşkına çeviriyor. Taş insanlara sıradan bir sütun olarak görülse de osmanlı tarihinde önemli ve anlamlı bir anıt değeri taşıdığı için hikayeyi öğrenenler tarafından dikkat çekiyor.
Hem Sivaslı vatandaşların bildiği, dışarıdan gelen insanların da görünce büyük merak beslediği dikilitaş insanların bazen buluşma, bazen yol tarifi adresi halini almış durumda.
İşte Dikilitaş anıtının hikayesi;
Osmanlı padişahlarından Dördüncü Murat, 1637’de Bağdat seferi öncesi ağustos ayında Sivas’ta kalıyor. Ok atıcılığı ile ünü bilinen Dördüncü Murat’ın, Yukarı Tekke de Abdulvahabi Gazi Hazretlerinin türbesini ziyaret etmesinin ardından Camiden çıktıktan sonra silahtar Melek Ahmet Ağadan bir kargı alır ve gökyüzünde o anda uçmakta olan kartala, Bağdat’ı almanın niyetine fırlatır.
Vurulan kartal havada süzülerek yere düşer, Kartalın düştüğü bugünkü yerine, Kemankeş Mustafa Paşa tarafından menzil nişanı olarak bir sütun dikilir. O gün ki sütun ve üzerinde bulunan yazıt taşının yıpranması ve kaybolmasının ardından dikilitaş’ın yerine Sivas Belediyesi tarafından 2008 yılında düzenleme yapılarak yeniden bir taş dikilmiştir.
