Cumhurbaşkanı ve
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Antalya mitinginde konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Antalya'da bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Sordum, şu anda katılım nedir diye. Verilen rakam 80 bin. On binler Antalya'da bugün bizlerle beraber. Ne kadar kaldı? Şurada artık 30 günümüz var. Ana kademe, kadın kolları, gençler Cumhur İttifakı 31 Mart'a hazır mıyız? 31 Mart'ta yeniden Antalya diyor muyuz? Sağolun varolun. Ben size inanıyorum. Buğulu gözlerle Akdeniz ufuklarını süzen Antalya, turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle hepsinden önemlisi insanıyla ülkemize değer katıyor huzur veriyor. Antalya artık sadece turizmin ve tarımın değil, diplomasinin de küresel yıldızlarından biri haline dönüşüyor. Dün başlayan ve 3'üncüsü yapılan Antalya Diplomasi Forumu bu yükselişin işaretlerinden biridir. İzlediniz değil mi? Televizyonlardan binlerce katılımın olduğu Antalya Diplomasi Forumu'nu izlediniz değil mi? Antalya artık sadece Türkiye'nin değil dünyanın bütünleştiği bir yer. Bu tür organizasyonlar şehrimizin marka değerinin artmasına da katkı sağlıyor.
"Antalya Diplomasi Forumu'nda ülkemizi anlatma imkanı bulduk"
Ben tabi bu vesileyle başta evladınız yol arkadaşım Mevlüt Çavuşoğlu'na çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu konuda önemli gayretleri oldu ve diplomasi forumunu buralara kadar getirdik. Biz de Antalya Diplomasi Forumu'nda dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılara ülkemizi ve küresel meselelere yaklaşımımızı anlatma imkanı bulduk. Bugün de siz Antalyalı vatandaşlarımızla buluşarak hem hasret gidermek hem 31 Mart seçimlerinde desteğinizi talep etmek istedik. Biliyorsunuz seçimler siyasetçiler için hesap verme dönemleridir. Biz zaten yıllardır hesap verdik, hesap veriyoruz. Ama hesaptan kaçanlara da 31 Mart'ta hesap sormaya hazır mıyız? Gümbür gümbür 31 Mart'a hazırlanıyor muyuz?
"Cumhur İttifakı olarak Antalya'ya hizmete talibiz"
Hükümeti veya belediyeleri yönetmek için sandıkta yetki alan siyasetçiler seçim meydanlarında yaptıklarının muhasebesini yapar, yapacaklarının sözünü verirler. Milletimiz bu süreçte gördüklerini, duyduklarını kendi iç dünyasında değerlendirir verdiği kararı da sandıkta ilan eder. Antalya şimdi geçtiğimiz 5 yılda büyükşehiri ve ilçeleriyle belediyelerini yönetenlere notlarını veriyor, önümüzdeki 5 yıl için aday olanları da ölçüp tartıyor. Cumhur İttifakı olarak büyükşehir ve ilçe adaylarımızla Antalya'ya hizmete talibiz. Bu vesileyle geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanlığında bu kardeşinize yüzde 43, milletvekilliğinde yüzde 41 oy oranıyla bize destek verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Tabi bu oy oranları Antalya ile aramızdaki muhabbeti yansıtmaktan uzaktır.
"Mitingimizin 31 Mart'taki zaferimizin müjdecisi olduğuna inanıyorum"
İnşallah hep birlikte 31 Mart'ta sandıkları Cumhur İttifakı oylarıyla patlatarak bunu telafi edeceğimize inanıyorum. Bugün buradaki şu muhteşem mitingimizin 31 Mart'taki zaferimizin müjdecisi olduğuna inanıyorum. Şimdi buradan sizlerden bunun sözünü almak istiyorum. Antalya, 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı belediyeciliği için söz veriyor mu? Antalya, gerçek belediyecilik için söz veriyor mu? Antalya, tercihini milli iradeden, gelişmeden, kalkınmadan yana kullanmak için söz veriyor mu? Sırtını Toroslar'a verip ayağını Akdeniz'e uzatan Antalya'nın sözünde duracağına ben yürekten inanıyorum.
Biz de cumhurbaşkanıyla, bakanlıklarıyla, kurumlarıyla her meselesinde Antalya'nın yanında yer almaya devam edeceğiz. Bu kardeşiniz cumhurbaşkanı olarak bu ülkenin başında mı? Ayrıca Cumhur İttifakı olarak Kabine inşallah bizde mi? Şimdi Cumhur İttifakı ve şu anda da hükümet olarak iş başında olduğumuza göre yerel yönetimi de 31 Mart'ta bize teslim ettiğinizde evelallah ülkeyi biz uçurmaya devam edecek miyiz? Öyleyse bu ülkeyi maalesef çöpten, çukurdan, çamurdan çıkarmayanlara bir daha teslim edemeyiz. Antalya'nın dünya şehri vasfını her alanda güçlendirme sözümüzü inşallah yerine getireceğiz.
"Hangi maskeyi takarlarsa taksınlar milletimiz bunların ne olduğunu iyi biliyor"
Siyasi hayatımız boyunca hep ne aldanan olacağız, ne aldatan olacağız anlayışına sıkı sıkıya bağlı kaldık. Milletimize asla yalan söylemedik. Bizi aldatmaya kalkanlar da eninde sonunda kendi kazdıkları kuyulara düştüler. Ama ülkemizde tüm sermayesi yalan ve aldatma üzerine kurulu bir zihniyet var ki, bir türlü ıslah olmuyor, bir türlü milletin safına katılamıyor. Bu faşist zihniyet tercihini ya vesayetçilerden, ya darbecilerden, ya emperyalistlerden son dönemde de terör örgütlerinden yana kullanıyor. Sizler de takip ediyorsunuz, geçtiğimiz günlerde CHP'nin yeni genel başkanı parti teşkilatının yöneticilerine seçim dönemine özel öğütler veriyor. Ne diyor? Gerçek niyetinizi saklayın diyor. Konuşmayın ki tepki almayın diyor. Polemiğe girmeyin ki zararlı çıkmayalım diyor. Susun ki yüreğinizdekilerden vatandaş haberdar olmasın diyor. Yani şu seçim geçene kadar sahte olun, gerçek yüzünüzü saklayın, milleti kandırın diyor. Kim bu? CHP'nin genel başkanı. Akla bakar mısınız? Parti yöneticilerine millete saygılı olun demiyor da, riyakarlık yaparak milleti kandırın diyor. Teşkilatlarına dürüst davranın demiyor da, seçime kadar maskelerinizi takın ve sakın çıkarmayın diyor. Tabi ne yapsalar boş, ne yapsalar beyhude. Hangi maskeyi takarlarsa taksınlar milletimiz bunların ne olduğunu artık gayet iyi biliyor. Ama niyetlerini ve taktiklerini kendi ağızlarıyla ikrar etmelerinden açıkçası biz memnuniyet duyduk.
"Bu millet onları gördüğü her yerde tanır ve layık olduğu cevabı verir"
Görüldüğü gibi sandıkta hesaba çekilecekleri günler yaklaştıkça bunların ayakları titremeye başladı. Hangi kılığa gireceklerini, hangi yalana sarılacaklarını, hangi istikamete koşacaklarını şaşırdılar. CHP'nin genel başkanı önce İstanbul'da, Mersin'de ve kimi başka yerlerde DEM ile DEM'lendi. İttifak yaptı. Bu iki parti kendi aralarında yaptıkları gizli kapaklı anlaşmalarla belediye başkan adaylıklarını, meclis üyeliklerini, belediye yönetimlerini paylaştılar. Sonra da CHP genel başkanı çıkıp utanmadan bizim DEM ile ittifakımız yok diye demeç veriyor. Yalan bunların ağzına yuva yapmış. Riyakarlık bunların karakteri haline gelmiş. Herkesi kör, alemi sersem sanıyorlar. Milletin feraset şamarı yüzlerine defalarca indiği halde bu aymazlıklarından bir türlü vazgeçmiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar nafile. Milletimiz sadece maskelerin arkasına sakladıkları gerçek yüzlerini değil onların ciğerlerini biliyor. Bukalemun gibi renkten renge girselerde bu millet onları gördüğü her yerde tanır ve layık olduğu cevabı verir.
"Türkiye'nin bugünkü sıkıntılarını da yine biz çözeceğiz"
Biz milletimize sözümüz olan eser ve hizmet siyasetine devam ediyoruz. Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma eksiklerini telafi ettiğimiz gibi bugünkü sıkıntılarını da yine biz çözeceğiz. Ülkemizi siyasetiyle, diplomasisiyle, sanayisiyle, teknolojisiyle, tarımıyla, turizmiyle dünyanın en üst sıralarına nasıl taşıdıysak Türkiye Yüzyılı ile zirveye de öyle çıkaracağız. Gerisinde 10 yıllık zorlu bir mücadelenin, bölgesel ve küresel krizin olduğu ekonomik sıkıntılarımızın çözümünde önemli mesafeler katettik. İşte büyüme rakamları açıklandı. Türkiye geçtiğimiz yıl yüzde 4,5 oranında büyürken, milli gelirimiz 1,1 trilyonu ve kişi başına milli gelirimiz 13 doları aştı. Tesis ettiğimiz kesintisiz büyüme iklimi sayesinde istihdamda, üretimde, ihracatta, turizmde her yıl yeni rekorlar kırarak yolumuza devam ediyoruz. Tüm bunları söylerken çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere vatandaşlarımızın yaşadıkları zorlukları asla görmezden gelmiyoruz. Tam tersine bu sıkıntıların çözümünün üretiminin, büyümenin, yatırımdan, çalışmaktan, kazanmaktan geçtiğini biz söylüyoruz.
"Antalya böyle zübük siyasetçi oyunlarına gelmez"
Türkiye, kimi yerler gibi zahmetsiz gelir kaynaklarına sahip bir ülke değildir. Biz ne yapıyorsak alın terimizle yapacak, ne kazanıyorsak emeğimiz ile kazanacağız. Bu şekilde ortaya çıkacak kazancı 85 milyon hep birlikte bölüşeceğiz. Antalya her yıl milyonlarca turisti ağırlamazsa, bereketli topraklarında yaz kış üretim yapmazsa sahip olduğu refah seviyesini nasıl koruyacak? Aynı durum 81 vilayetimizin tamamı için de geçerlidir. Her kim karşınıza çıkıp da hesapsız kitapsız atıp tutuyorsa, bilin ki size hiçbir şey vermeyeceği gibi elinizdekinden olmasına yol açacaktır. Antalya böyle zübük siyasetçi oyunlarına gelmez.
Biliyorsunuz, Ramazan'a bir ay kaldı. Gündüzü ve gecesiyle bu mübarek ayı en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart'ta milli irade bayramını beraberce ilan edeceğimize ben inanıyorum. Cumhuriyetimizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini yeni bir safhasını inşallah sizlerle birlikte yeniden Antalya diyerek başlatacağız. Gayretiniz ve desteğiniz için rabbim şimdiden sizlerden razı olsun.
Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapma taahhüdü ile karşınıza çıkarken bunun gerisinde ülkemize bugüne kadar kazandırdığımız eser ve hizmetler vardır. Ülkemizin her vilayeti gibi Antalya'mızda bu kalkınma şöleninden payına düşeni almıştır. Son 21 yılda Antalya'ya 304 milyar lira tutarında yatırım yaptık. CHP'nin burada bir yatırımı var mı? Yok, yaparsa yine biz yapacağız.
Haber Merkezi