Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura töreni vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugünkü kura törenimizle görev yerleri belli olacak 148 hakimimizi ve cumhuriyet savcımızı tebrik ediyor kendilerine başarılar diliyorum. Artık sayıları 24 bine çıkan hakim ve savcılarımız ülkemizin dört bir yanında milletimiz adına adaleti tesis etmenin mücadelesini veriyor. Her şeyden önce adalet içinde yaşadığımız evrenin ruhudur. Şayet bu ruhu kaybedersek diğer hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Nitekim insanlık tarihine baktığımızda adalet temelinde yükselen toplumların güvenlik ve refah içinde yaşadığını, adaletin kaybolduğu toplumların da kısa sürede yıkılıp gittiğini görürüz. Bunun için bizim medeniyetimizde devlet yönetiminde adaletin önemine bilhassa vurgu yapılır. Zaten medeniyet dediğimiz olgu da ancak adaletin bulunduğu yerde ortaya çıkabilir ve gelişebilir.
Eskiler adalet olunca yiğitliğe gerek kalmaz derler. Sizler devlet ve toplum hayatı bakımından işte böylesine hayati bir görevi yerine getirmek üzere seçilmiş, eğitilmiş, görevlendirilmiş kişilersiniz. Türk milleti adına karar verme mesuliyeti gibi bir vazifeyi inşallah alnınızın akıyla yerine getireceksiniz. Vazifenizi icra ederken hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalmaya itina göstermenizin altını özellikle çizmek istiyorum. Türkiye geçmişte adaleti sağlaması gereken kurumların başka güçlerin emrine girmesinin yol açtığı sancıların bedelini ağır ödemiş bir ülkedir. Adaletin gücü yerine güçlünün adaletinin hakim olduğu olağanüstü dönemler milletimizin hafızasında çok derin izler bıraktı. Travmalara sebep oldu, vatandaşın devlete olan itimatına telafisi imkansız zararlar verdi.
Elbette yasama gibi, yürütme gibi yargımızın da hala çözüm bekleyen sorunları, sıkıntıları vardır. Bunların bir kısmı anayasa ve yasalarımızda yapılması gereken değişikliklerle ilgilidir. Sıkıntıların bir kısmı da kurumsal işleyişlerden, kurumlar arası anlayış farklılıklarından ve eski alışkanlıklardan kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede adalet sistemimizin mevzuat alt yapısını geliştirmek için başlattığımız reformları kesintisiz devam ettiriyoruz. Daha önce hayata geçirdiğimiz çalışmaların bir üst safhasını oluşturan Yargı Reformu Strateji Belgemizi 2019 yılında kamuoyu ile paylaştık. Bu belgede yer alan yol haritamızı adım adım takip ediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde gazi meclisimizin takdirine sunulan 8. Yargı Paketi bu strateji belgesinin adımlarından biridir. Mecliste son hali verilecek 8. Yargı Paketi ile getirilen yeniliklerden bazıları şunlardır; İtiraz, istinaf ve temyiz yollarındaki başvuru süreleri yeknesak hale getirilmek suretiyle 2 hafta olarak düzenleniyor. İstinaf ve temyiz sürelerinin başlangıcı hükmün tebliğ tarihi olarak belirleniyor. Adli para cezalarının miktarı günümüz şartlarına göre yeniden tespit edilerek caydırıcılık niteliği güçlendiriliyor. Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarının doğrudan Anayasa Mahkemesi yerine Adalet Bakanlığı'nda kurulacak Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanması öngörülüyor.
Ancak yargıdaki bu dağınık görüntüyü ortadan kaldırmak için hem anayasa, hem yasa düzeyinde çalışılması gereken daha pek çok husus olduğunun farkındayız. Anayasa değişikliği gerektiren hususlarda mecliste geniş bir uzlaşma zemini oluşturulması gerekiyor. Biliyorsunuz uzunca bir süredir ülkemizin sivil ve günün değil geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu dile getiriyoruz. Son dönemdeki tartışmalar başta olmak üzere yaşadığımız her hadise bize böyle bir anayasanın Türk demokrasisinin selameti açısından ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Eğer bu konuda mecliste bir mutabakat temin edebilirsek zaten meseleyi kökten çözmüş olacağız. Yeni anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız. Amacımız ülkemiz bu gereksiz ve yargıya zarar verecek tartışmalardan bir an önce kurtulmalıdır. Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını hayata geçirmeyi başarmış bir yönetim olarak bu meselenin çözümünü de biz sağlayacağız.
Haber Merkezi
GÜNCEL
Yayınlanma: 20 Şubat 2024 - 15:48
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Taraf değil hakem konumundayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bize düşen, yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf olmak değil, sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir" dedi.
GÜNCEL
20 Şubat 2024 - 15:48