Sivas'ın Unutulmaya Yüz Tutan El Sanatı: Çubukçuluk
Sivas'ın kültürel miraslarından biri olan "Çubukçuluk" sanatı, yüzyıllardır bölgeye özgü bir gelenek olarak varlığını sürdürmektedir. 18. yüzyılda başladığı düşünülen bu el sanatı, özellikle ağızlık, kalem, kalemlik ve tığ sapı gibi eşyaların üretimiyle tanınmaktadır. Zaman içinde Sivas'a özgü bir üslup kazanan bu sanat dalı, ince çubuklar üzerine yapılan ince işlemelerle kendine has bir karaktere bürünmüştür. Ancak, bugün bu değerli el sanatı, ustalarının azalması ve hammadde sıkıntıları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Sivas'a Özgü Üslup ve Teknikler
Çubukçuluk sanatının en belirgin özelliklerinden biri, kullanılan malzemeler ve üretim teknikleridir. Germişek veya Karamuk olarak bilinen ağaç türlerinden elde edilen çubuklar, Sivas'a özgü bir üslupla işlenir. Çubuklar, üretilen ürünlerin boyut ve cinsine göre kesilir, ardından geleneksel yöntemlerle işlenir. Çubukların üzerindeki desenler, nakış keskisi ile özenle oluşturulur ve her bir parça, ustalarının el emeğiyle şekillenir. Ağızlıklar, kalemler ve diğer ürünler, bu el sanatının inceliklerini yansıtan örneklerdir.
Geleceği Tehdit Eden Sorunlar
Sivas'ta çubukçuluk sanatının karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri, hammaddenin azalması ve kalitesinin düşmesidir. Germişek veya Karamuk ağaçlarının doğal nedenlerle azalması, bu sanatı olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, el emeği ile yapılan ürünlerin yerini makine üretimi ürünlerin alması, bu değerli sanatı tehlikeye sokmaktadır. Ustalar, bir yandan sanatlarını yaşatmaya çalışırken, diğer yandan bu sanatı geleceğe taşıyacak çırak bulamamanın sıkıntısını yaşamaktadır.
Melih Gezegen