ÇETİN'DEN "FARKLI HOCA'' PROFİLİ!..

Sivasspor, gidenlerin ardında 9 yeni transfer yaparak yeni sezona başladı. 

Sivasspor, 9 transfer yaptı ama herkes Teknik direktör Servet Çetin’i konuşuyor.

Çetin’in kadro seçimleri ve sistemi sürekli taraftarın gündeminde.

Kimi, sahaya çıkardığı onbiri beğenmiyor.

Kimi, oynattığı oyun sistemini.

Kimi, maçta yaptığı oyuncu değişikliklerini.

Kimi, maçtan sonra basın toplantısında yaptığı açıklamaları,

Kimide yedek kulübesinde ki duruşunu...

Hatta öyle Sivasspor taraftarları var ki, bunların hiçbirini beğenmiyor.

Sivasspor’un genç ve ilk defa bir takım çalıştıran teknik direktör Servet Çetin’in ligin geride kalan maçlarına baktığımızda kağıt üzerinde çokta başarısız sayılmaz aslında.

Oynadığı 6 maçta 6 puan toplamak yeni bir hoca için güzel bir başlangıç olarak düşünülebilir.

Daha iyisini yapabilir miydi? 

Bence, yapardı.

Sivasspor’da eski teknik direktör Rıza Çalımbay’ın yardımcı antrenörlüğünü yaptığı için, takımı tanımış olması nedeniyle taraftarın beklentisi yüksekti.

Taraftarın beklentisinin altında kalması, eleştiri oklarının kendisine yönelmesine sebep oldu.

Servet hoca, 9 yeni oyuncuyla kendi kadrosunu kurdu ve artık yepyeni şartlar oluştu. 

Ondan bir orkestra şefi olmasını bekliyoruz. 

Bunda da haklıyız.

Karşılama oynanırken yaptığı hamlelerle tam bir orkestra şefi gibi, hep doğru notalara basmasını istiyoruz.

Hatırlayın, geçtiğimiz hafta oynadığımız Rizespor karşılaşmasını, takım tam rayına oturmuş iyi oynuyor diyoruz. 

Hoop oyuncu değiştiriyor.

Oyuna müdahale etmek için yaptığı bu tarz oyuncu değişiklikleri, oyunun akışını olumsuz yönde etkiliyor.

Yani takıma ve taraftara "Ben ne dersem o olur” mesajı mı vermek istiyor?

Evet, böyle külyutmaz, tek karar verici konumundaki hocalardan futbolcu da çekinir yönetici de ama şuan bunun ne yeri nede zamanı.

Çetin hoca; yedek kulübesinde ki duruşu ve yaptığı açıklamalarla futbola dair kafamızda oluşturduğumuz tüm paradigmaları yerlebir ediyor. 

Bugüne kadar futbol adına ne kadar inandığımız komplo teorisi varsa “o”nun kulübede gösterdiği tavır nedeniyle hepsi yerle bir oldu.

Çünkü; yıllarca oyuncusu kırmızı kart gördüğünde hakemin üzerine yürüyen ve yedek kulübesini tekmeleyen teknik adamlara alıştık biz. 

Yada, maç sonrası düzenlenen basın toplantısında, federasyonu, hakemi, rakipleri suçlayan hocalar izledik. 

Başka türlü bir teknik direktörün varlığına hiç şahit olmadık.

Belki de biz futbolseverleri de değiştirecek Servet hoca, duruşu ve açıklamalarıyla.

Farklı bir teknik direktör profili oluşturmayı başaracak zamanla kafamızda belki de.

Kimbilir?..