Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ünal Karataş, Cem Vakfı’nın Türkiye’de 81 şubesi olan vakıf olduğunu belirterek, 1994 yılında kurulduğunu, Sivas şubesinin de 1995-1996 yılında hizmet vermeye başladığını söyledi.
Bizim Sivas’a özel açıklamalarda bulunan Başkan Ünal Karataş, “Alibaba da bulunan binamız 2006 yılında yapılmıştır. İbadetlerimiz dışında toplumun tüm sorunlarına eğilim gösteren bir vakıfız. Özel gün ve haftalarda programlar düzenleniyor. Özellikle muharrem ayında her sene iftar yemekleri ve oruç ama lokmaları düzenlemekteyiz. Hızır aylarında yine oruç açma lokmaları ve iftar yemekleri düzenleniyor” dedi.
Kapımız herkese açık
Hem muharrem hem de hızır aylarında oruç açmadan sonra cem ibadetleri yapıldığını ifade ederek sözlerine devam eden Karataş, “Hz Ali efendimizin doğum ayı da özel günümüz olarak geçmektedir. Tabi ki bu yapılan programlara Sivas’ta bulunan tüm hemşerilerimizi davet ediyoruz. Burada kapımız herkese açıktır. Tüm çevremizde mahallemizde herkes iftar yemeklerine ve cem ibadetlerine katılabiliyor” ifadelerini kullandı.
Her alanda eğitim veriyoruz
Şube başkanı olarak tüm ilçe ve köylere hizmet sunduklarını belirten Başkan Ünal Karataş, “Onların dertlerini dinliyoruz. Köylerin yol, su ve elektrik sorunlarını, köy ile alakalı Cem evi sorunlarını, yer arsa sıkıntılarını yani şöyle Sivas’ta vatandaşın herhangi bir sorunu varsa ilgileniyoruz. Cenaze hizmetlerimiz yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bunların dışında kadınlara ve gençlere yönelik kurslar verilmektedir. Kermes ve aile ziyaretleri yapılmaktadır.
Genç kardeşlerimize eğitiminde destekte bulunuyoruz. Burs imkanı veriyoruz. Bağlama kursları yapılmaktadır. Satranç kursları yapılmaktadır. Gassal hizmetlerine yönelik kurslar bulunmaktadır. Akşamları dedelerimiz ile taziye ziyareti yapıyoruz. Hastanelerde bulunan hastalarımız ziyaret ediyoruz. Devlet protokolümüzden gün içinde davetler geliyor onlara gidiyoruz. Onların dışında bizlerin kurum ziyaretleri oluyor” dedi.
Birlik ve beraberlik içindeyiz
Sivas’ın birliğe beraberliğe ve kardeşliğe ihtiyacı olduğunu, geçmişte çok fazla oyunlar oynandığını dile getiren Karataş, “Yakın diyaloglar samimi muhabbetlerin buradaki tabanda olumlu yansıdığını düşünmekteyiz. İçimize nifak tohumu serpmek isteyen oluşumlara da karşı yakın ilişkiler ile önüne geçiyoruz.
Bizlerde program düzenlediğimizde bütün sivil toplum kuruluşlarını vali ve belediye başkanımızı, emniyet müdürü ve jandarma komutanı ve rektörümüzü davet ediyoruz. Böyle olması halka güzel mesajlar vermektedir. Hz. Ali efendimizin dediği gibi insan bilmediğinin düşmanıdır. Biz burada siyaset üstü bir duruş sergiliyoruz. Bütün siyasi partilerin temsilcileri de burayı ziyaret emektedir” şeklinde konuştu.
Cem Evleri ibadethane olmalı
Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ünal Karataş, sözlerini şöyle tamamladı:
“En fazla kazanımımız Avrupa İnsan Hakları mahkemesi çerçevesinde kazanımlarınızın uygulamaya geçilmesi noktasında kendilerine sürekli hatırlatmalar yapıyoruz. Cem evlerinin ibadethane olmasını talep ediyoruz. Cem evlerinin sorularının sıkıntılarını ilgilenmek için Ankara da bir başkanlık kuruldu. Buranın ibadethane olması anayasada geçmesi gerekmektedir. Bu çatı altında hizmet verenlerin de kamu hizmetlisi sayılması gerekmektedir.
Din kültürü ve Ahlak bilgisi ders müfredatında Alevilik dersinin yer alması gerekmektedir. Zorunlu din dersleri hakkında çocuklar özgür bırakılması gerekmektedir. Dayatılıyorsa o çocuğa Alevilikte anlatılması gerekmektedir. Cem evlerinde ki harcamalar ile ilgili eşit bütçeden pay almamız talep edilmektedir. Cem vakfında çalışan dede, hoca veya diğer hizmetlilere maaş verilmesi gerekmektedir. Bağış yoluyla bu harcamalar halledilmektedir. Bunun böyle olması ekonomik olarak zorlamaktadır.
Sivas Belediyesi ile ilgili ikili ilişkiler doğrultusunda eşit bir hizmet bekliyoruz. Önceki dönem belediye başkanlarımız Doğan Ürgüp, Sami Aydın, Hilmi Bilgin döneminde, şu an ki belediye başkanı Adem Beyden de aynı konularda talep ediyoruz. En önemli sorun buranın personel sorunu bu çatı altında 10 personele ihtiyaç var fakat 3 personelle idare etmekteyiz.”
Gülşah Akkaş Yaman