ÇEDES'e Hayır Mesajı Verildi

Geçtiğimiz, haziran ayında İzmir ve Eskişehir'de okullara ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi kapsamında 'MANEVİ DANIŞMAN' adı altında vaiz, vaize, müezzin, kayyum, Kur'an kursu öğreticisi ve din hizmetleri uzmanının atanmış olması, bir çok ilde protesto edilmişti bir protesto da Sivas Emek Ve Demokrasi Güçlerinden geldi.

Sivas Emek Ve Demokrasi Güçleri (Eğitim Sen Sivas Şubesi, Halkevleri Sivas Şubesi, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı, CHP Sivas İl Örgütü, SOL Parti Sivas Merkez İlçe Örgütü, EMEP Sivas İl Örgütü) bugün şehir merkezinde düzenledikleri basın açıklamasında ÇEDES projesine tepki çekti.

Laik Eğitim Ve Lail Yaşamı Savunuyor, Eşit Yurttaşlık Talep Ediyoruz

Düzenlenen basın açıklamasında konu hakkında; Eğitim sisteminin ve toplumsal yaşamın bütün alanlarını dini kural ve değerler doğrultusunda yeniden biçimlendirmek isteyen siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı, laik eğitim ve laik yaşama açıkça meydan okuyan adımlar atmayı sürdürmektedir. Bugüne kadar eğitim alanında Milli Eğitim Bakanlığı ile başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmış, okullar dini dernek ve cemaatlerin temel faaliyet alanları haline getirilmiştir. Boş beslenme çantaları ile okula gitmek zorunda kalan, yüksek kantin fiyatları sebebi ile, alışveriş yapamayan çocukları; ailesine yardımcı olmak için iş arayan, bulabilirse eğitimini yarıda kesmek zorunda olan gençlerin olduğu bir ülkede eğitimin önceliği dini protokoller değildir.

ÇEDES projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Siyasi iktidarın, bugüne kadar yaptığı gibi din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda ‘’tek din, tek mezhep’’ yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere belli bir dinin ve mezhebin etrafında şekillenen ‘’manevi değerleri’’ aktarmak istemesi kabul edilemez.

Laik Eğitim Yaşamsaldır

Hiçbir toplum birbiriyle aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı ‘manevi değerleri’ benimsemiş insanlardan oluşmaz. Laiklik anlayışı gereği farklı inanç, düşünce ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inancın benimsediği manevi değerleri tüm okullarda tek doğru olarak öğretmeye çalışması farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatmadır. Türkiye’de yıllardır bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik her türlü uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.

Laik Eğitim, Laik Yaşam Ve Eşit Yurttaşlık İçin Birlikte Mücadele Edelim

Bugün laikliği savunmak, otoriterleşme karşısında gerçek demokrasiyi tek tipleştirme karşısında özgürlüğü, ayrımcı ve ayrıştırıcı politikalar karşısında eşit yurttaşlık hakkını savunabilmenin en temel zemini ve aracıdır. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir.

Okullarımızın dini içerikli faaliyet ve etkinliklerden değil, laik ve bilimsel eğitimin mekanları olması için bütün eğitim ve bilim emekçilerini, öğrenci ve velilerimizi birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Eğitimin bütün kademelerinde, niteliğin yükseltilmesi ve çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekirken ÇEDES gibi projelerle çocuklarımızı ayrıştırmak isteyenlere karşı mücadelemiz kesintisi olarak sürecektir’’ şeklinde açıklama da bulunuldu.

Konunun çözülmesi için gerekli adımları atacaklarını ve atılması gerektiğini belirten Sivas Emek Ve Demokrasi Güçleri 2023-2024 eğitim-öğretim sezonunda ÇEDES ve benzeri sorunların çözüme kavuştuğu bir sezon olması gerektiğinin altını çizdiler.