Her geçen gün, tarihin tozlu sayfalarına büyük bir hızla yerleşirken, geçmişi unutmayan ve unutturmak istemeyenler ise tarihi yaşatmaya devam ediyor. Eskinin özlemini bugün de yaşatmak isteyen Sivas’ın Altınyayla ilçesine bağlı Kale köyünde yaşayan Sivas’ın en genç Halk Ozanı Adem Özbudak restore ettiği odanın içine birçok tarihi ve kültürel eşyaları yerleştirdi. Odada tespih koleksiyonu başta olma üzere, saz, güğüm, gaz ocakları ve sürahi gibi birçok eşya yer alıyor. Bu odaya girenler adeta geçmişte yolculuğa çıkıyor.
"Gelecek nesillerin geçmişimizi tanımasını ve unutmamasını istiyoruz"
"Annem, 'eskisi olmayanın yenisi olmaz' derdi" ifadesini kullanan Adem Özbudak, "Ben bu kültürü seviyorum. Kültürü olmayan bir toplum yok olmaya yüz tutar. Burada bulunan ürünler cümle geçmişlerimizin kullandığı gündelik eşyalar aslında. Tabii tarih boyunca bunlar da kaybolmaya yüz tutunca artık antika ürünler olarak anılmaya başladı. Elimizden geldikçe bu kültürü yaşatmaya çalışıp köylü hayatını sürdürüyoruz. Ben kendi evimin içinde antika ürün toplamaya başladım. Benim bunları topladığımı gören eş dost da hediyeler getirdi. Sivas’ın köylerinde mum sekili konak diye tabir edilen konaklar vardır. Eşyalar artık evin içindeki odaya sığmayınca ben de konağa benzer bir yer yapmak istedim. Burada hem eşyalarımızı rahatça sergiliyoruz hem de kültürümüzü yaşatıyoruz. Gelecek nesillerin geçmişimizi tanımasını ve unutmamasını istiyoruz" dedi.
"Bu oda Sivas kültürünü yansıtıyor"
Odanın Sivas kültürünü yaşattığını söyleyen Özbudak, "Selam direklerinde her bir işlemenin anlamı bulunur. O da kendi başına bir tarih aslında. Bunların yanı sıra babadan kalma tespih koleksiyonum, yetmiş yıllık sazım var, eskiden annelerimizin kullandığı şimdilerde ankastre diye tabir edilen gaz ocakları, gamalar, tabaklar, boduç diye tabir edilen sürahi, terzi, tencere gibi birçok eski parça var. Bu oda Sivas kültürünü yansıtıyor. Meşhur Sivas kilimleri var. Misafirler geldiğinde yere serilen döşeklerin konulduğu yüklük var. Radyomuzu açar, sobamızı yakarız. Aynı zamanda sazımızı da elimize alırız, türkülerimizle dostlarımızı ağırlarız. Buraya gelen misafirlerimiz içeri ilk adımlarını attıklarında geçmişte kullandıkları ürünleri gördüklerinde duygulanıyorlar. Elimizden geldiğince bu kültürü yaşatmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi. İHA
"Annem, 'eskisi olmayanın yenisi olmaz' derdi" ifadesini kullanan Adem Özbudak, "Ben bu kültürü seviyorum. Kültürü olmayan bir toplum yok olmaya yüz tutar. Burada bulunan ürünler cümle geçmişlerimizin kullandığı gündelik eşyalar aslında. Tabii tarih boyunca bunlar da kaybolmaya yüz tutunca artık antika ürünler olarak anılmaya başladı. Elimizden geldikçe bu kültürü yaşatmaya çalışıp köylü hayatını sürdürüyoruz. Ben kendi evimin içinde antika ürün toplamaya başladım. Benim bunları topladığımı gören eş dost da hediyeler getirdi. Sivas’ın köylerinde mum sekili konak diye tabir edilen konaklar vardır. Eşyalar artık evin içindeki odaya sığmayınca ben de konağa benzer bir yer yapmak istedim. Burada hem eşyalarımızı rahatça sergiliyoruz hem de kültürümüzü yaşatıyoruz. Gelecek nesillerin geçmişimizi tanımasını ve unutmamasını istiyoruz" dedi.
Odanın Sivas kültürünü yaşattığını söyleyen Özbudak, "Selam direklerinde her bir işlemenin anlamı bulunur. O da kendi başına bir tarih aslında. Bunların yanı sıra babadan kalma tespih koleksiyonum, yetmiş yıllık sazım var, eskiden annelerimizin kullandığı şimdilerde ankastre diye tabir edilen gaz ocakları, gamalar, tabaklar, boduç diye tabir edilen sürahi, terzi, tencere gibi birçok eski parça var. Bu oda Sivas kültürünü yansıtıyor. Meşhur Sivas kilimleri var. Misafirler geldiğinde yere serilen döşeklerin konulduğu yüklük var. Radyomuzu açar, sobamızı yakarız. Aynı zamanda sazımızı da elimize alırız, türkülerimizle dostlarımızı ağırlarız. Buraya gelen misafirlerimiz içeri ilk adımlarını attıklarında geçmişte kullandıkları ürünleri gördüklerinde duygulanıyorlar. Elimizden geldiğince bu kültürü yaşatmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi. İHA