Dünyanın gündeminde hâlâ Covid-19 var. Uzunca bir süre gidecek gibi de görünmüyor. Mevzu büyük. Tablo korkutucu. Gelecek karanlık…
İnsanlık sıkıntılı bir sürecin tam ortasında... İşin nereye varacağını, yolun nereye çıkacağını kestirmek pek de kolay değil.
Allah(c.c.) sonumuzu hayretsin. Bütün bela ve musibetlere karşı herkesi korusun.
Uzmanlar ve yetkililer "Maske-Mesafe-Temizlik" diye diye yoruldu. Bu süreç millet olarak ne kadar da sorumsuz olduğumuzu bir kere daha gösterdi.
Bazılarının bu sorumsuz davranışları yüzünden pek çok ocağa ateşler düştü. Yürekler dağlandı. Dağ gibi çınarlar, dilinden dualar eksilmeyen nineler, eli tespihli dedeler, genç sayılabilecek fidanlar hayata veda etmek zorunda kaldı.
Hepsine rahmet olsun. Allah ailelerine sabır versin.
Kurallara karşı daha duyarlı olsaydık, elbette hâlâ aramızda olabilirlerdi. Çok geç artık.
Peki, kurallara neden dikkat etmedik ya da etmiyoruz?
Esnaf üç kuruş fazla kazansın, insanlar geçim sıkıntısı çekmesin diye yazdan beri pek çok konuda esneklik gösterildi. Biz ne yaptık. Abarttık. Acımızdan öleceğiz sandık.
Denetimden demetime göstermelik olarak kurallara uyduk.
Çarşılar, pazarlar, meydanlar, caddeler... Kasaplar, manavlar, marketler, mağazalar…
Her yerde hep aynı manzara, hep aynı vurdumduymazlık...
Berber kardeşim, sen maskeni taktın mı? Takmadın. Lokantacı abim, sen ne yaptın? Hem maske takmadın, hem mesafeye uymadın. Şoförümüz ne yaptı. Tıka basa doldurdu araçları. Alışveriş merkezlerinde de durum farklı değildi. Okullar açıldı. Öğrenciler maalesef kurallara hiç riayet etmedi. Misafirlikten misafirliğe koştu konu komşu, hısım akraba.
Sahilleri doldurmasaydık ölür müydük? Ölmezdik. Biraz az gezseydik yahut hiç gezmeseydik ne kaybederdik? Hiçbir şey kaybetmezdik.
Hastanelerdeki doktor, hemşire ve diğer görevliler daha ne kadar dayanabilecek bu sürece? Polise, askere, zabıtaya, filyasyon ekiplerine, vefa gruplarına yazık değil mi?
Şimdi, kim kimin hayatına sebep oldu bilinmiyor. Lakin yarın bunlar karşımıza bir bir çıkmayacak mı? Bir insanın ölümüne sebep olmak bütün insanlığın ölümüne sebep olmak değil miydi?
Kul hakkı nasıl bir şeydi?
Lütfen biraz daha dikkat ve çokça sabır...
Ne demişti Kanuni Sultan Süleyman: "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”