Sivas Cumhuriyet Üniversitesi kampüs içerisinde oluşturulan ve teknik özellikleriyle Türkiye'de tek olma özelliği taşıyan Minia Sivas oldukça dikkat çekiyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Geleneksel El Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Serdar Korkmaz ve öğrenciler tarafından büyük bir özenle oluşturulan ‘Minia Sivas’ yediden yetmişe herkesin ilgisini çekiyor.
Tamamen doğal taşlardan el işçiliği ile yapılan minyatürler Sivas’ın tarihini gözler önüne seriyor. Tarihi eserlerin minyatürleri oluşturularak yapılan Minia Sivas kullanılan malzeme, materyal ve işçilik bakımından Türkiye’de tek olma özelliği taşıyor.
Aralarında 9 asırlık yapılarında yer aldığı; Gökmedrese, Valilik Binası, Kongre Binası, Atatürk ve Etnografya Müzesi, Kale Camisi, Buruciye Medresesi, Şifaiye Medresesi, Çifte Minareli Medrese ve UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası gibi 25 eser, bugün kalıntıları dahi kalmayan bin yıldan daha eski olduğu düşünülen Sivas surlarının minyatürünün içerisinde sergileniyor. Sur ve sur dışındaki eserlerle bölgede toplamda 27 eser tarih severlerin beğenisine sunuldu. Kaybolan tarih ortaya çıkartıldı
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Geleneksel El Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Serdar Korkmaz, 25 eserin günümüzde yıkılıp yok olan Sivas surları içerisinde sergilendiğini belirtip, “Yıkılıp yok olan surlarımız bunlar. Taşları bazı eski tarihi evlerimizin konaklarında kullanılan taşlardan. Yeni kale binasında da görüyoruz. Yoku tekrardan ortaya çıkartarak insanlara farklı bir görsel yaşatmayı umduk. Kalemizin içerisinde şu an 25 eserimiz var. Sivas’ta mevcut olan kültürel taşınmazlarımızın hemen hemen hepsi kalemizin içerisinde minyaturize edilmiş şekilde sergilenmekte. Kalemizin dışında da ilçelerimizde olan UNESCO tarafından koruma altına alınan Divriği Ulu Cami’nin minyatürü diğeri de Kangal Alacahan’da bulunan Alacahan Medresesi mevcut" dedi. “Türkiye’de tek”
Korkmaz, malzeme, materyal bakımından ve işçilik bakımından şu an Minia Sivas’ın Türkiye’de tek olduğunu ifade ederek, “ Avrupa’da gezip dolaştığımız ülkelerde de böyle bir projeye denk gelmedik. Ama farklı türde materyallerle bir minyatür alanı mevcut İstanbul’da bulunan Miniatürk. Onlarda poliüretan malzeme ve bilgisayar destekli tasarımla ve cnc router ile yapılan minyatürler. Bizimki tamamen doğal malzemeden Andezit taşından ve yapay ahşap kullanarak yaptığımız minyatürler” diye konuştu.
Bir minyatür fiyatına 27 minyatür eser yapıldı
Diğer minyatür eserlerinin sadece bir tanesine harcanacak parayla biz 27 tane eser yaptık diyen Korkmaz, “Burayı Alim Yıldız hocamız ilk önce düşündü. Daha sonra bizde tasarımını yaptık. Dışardan şöyle bir bakınca çok pahalı çok büyük paralar buraya bağlanmış gibi görülüyor ama biraz önce anlattığım o diğer minyatür eserlerinin sadece bir tanesine harcanacak parayla biz 27 tane eser yaptık” ifadelerini kullandı.
Alanı gezen vatandaşlar ise Minia Sivas'ı çok güzel bulduklarını söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Geleneksel El Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Serdar Korkmaz ve öğrenciler tarafından büyük bir özenle oluşturulan ‘Minia Sivas’ yediden yetmişe herkesin ilgisini çekiyor.
Tamamen doğal taşlardan el işçiliği ile yapılan minyatürler Sivas’ın tarihini gözler önüne seriyor. Tarihi eserlerin minyatürleri oluşturularak yapılan Minia Sivas kullanılan malzeme, materyal ve işçilik bakımından Türkiye’de tek olma özelliği taşıyor.
Aralarında 9 asırlık yapılarında yer aldığı; Gökmedrese, Valilik Binası, Kongre Binası, Atatürk ve Etnografya Müzesi, Kale Camisi, Buruciye Medresesi, Şifaiye Medresesi, Çifte Minareli Medrese ve UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası gibi 25 eser, bugün kalıntıları dahi kalmayan bin yıldan daha eski olduğu düşünülen Sivas surlarının minyatürünün içerisinde sergileniyor. Sur ve sur dışındaki eserlerle bölgede toplamda 27 eser tarih severlerin beğenisine sunuldu. Kaybolan tarih ortaya çıkartıldı
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Geleneksel El Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Serdar Korkmaz, 25 eserin günümüzde yıkılıp yok olan Sivas surları içerisinde sergilendiğini belirtip, “Yıkılıp yok olan surlarımız bunlar. Taşları bazı eski tarihi evlerimizin konaklarında kullanılan taşlardan. Yeni kale binasında da görüyoruz. Yoku tekrardan ortaya çıkartarak insanlara farklı bir görsel yaşatmayı umduk. Kalemizin içerisinde şu an 25 eserimiz var. Sivas’ta mevcut olan kültürel taşınmazlarımızın hemen hemen hepsi kalemizin içerisinde minyaturize edilmiş şekilde sergilenmekte. Kalemizin dışında da ilçelerimizde olan UNESCO tarafından koruma altına alınan Divriği Ulu Cami’nin minyatürü diğeri de Kangal Alacahan’da bulunan Alacahan Medresesi mevcut" dedi. “Türkiye’de tek”
Korkmaz, malzeme, materyal bakımından ve işçilik bakımından şu an Minia Sivas’ın Türkiye’de tek olduğunu ifade ederek, “ Avrupa’da gezip dolaştığımız ülkelerde de böyle bir projeye denk gelmedik. Ama farklı türde materyallerle bir minyatür alanı mevcut İstanbul’da bulunan Miniatürk. Onlarda poliüretan malzeme ve bilgisayar destekli tasarımla ve cnc router ile yapılan minyatürler. Bizimki tamamen doğal malzemeden Andezit taşından ve yapay ahşap kullanarak yaptığımız minyatürler” diye konuştu.
Diğer minyatür eserlerinin sadece bir tanesine harcanacak parayla biz 27 tane eser yaptık diyen Korkmaz, “Burayı Alim Yıldız hocamız ilk önce düşündü. Daha sonra bizde tasarımını yaptık. Dışardan şöyle bir bakınca çok pahalı çok büyük paralar buraya bağlanmış gibi görülüyor ama biraz önce anlattığım o diğer minyatür eserlerinin sadece bir tanesine harcanacak parayla biz 27 tane eser yaptık” ifadelerini kullandı.
Alanı gezen vatandaşlar ise Minia Sivas'ı çok güzel bulduklarını söyledi.