Başıbüyük Köyü Muhtarı Ahmet Turan Şimşek’inde haberinin olmasına rağmen köylüleri bilgi vermemesi köylülerin sabrını taşıran son damla oldu.
Başıbüyük Köyü’nün girişinde toplanan köylüler, yapılacak olan taş ocağı ve yola karşı tepkilerini göstermelerine jandarmanın da izin vermediğini söylediler.
Köylüler yaptıkları açıklamada, Taş ocağının kurulacağından birkaç gün önce haberdar olduklarını belirterek, “Taş ocağının kurulacağı alan köylülerin can damarı. Bu tesisler can damarlarımızı kesmek istiyorlar. Tarım arazisi oradan besleniyor. Yapılması durumunda içme suyumuz kesilecek ve hayvancılık bitecek. Bize soran olmadı. Bizde muhtar yolumuzu yaptırıyor diye seviniyorduk. Maalesef durum çok farklıymış. Bizler bu duruma müsaade etmeyeceğiz.” dediler.
Mevcutta zaten 4 ocağın bulunduğunu ve köylerinin çevresini kuşattığını ifade eden bir köylü ise, bir 5.’sine izin vermeyeceklerini ifade ederek, “Arkadaşlar biz toplanıp yol kesmeye gideceğimiz zaman, bizden önce gidip Gacalağın Parmaklık ve Çitiller arasında muhtar bizim yolumuzu kesiyor. Muhtar ize hiçbir evrak göstermiyorlar. Bizim köyün üç yani kuşatılmış durumda bu ocak hariç 4 tane ocak daha var. Köyümüzün bu şekilde çember içine alınmasına razı değiliz.” dedi.
Başka bir köy sakini ise, köylerinde bulunan içme sularının zarar göreceğini ifade ederek, “ Patlatma mantığıyla işliyor bu ocaklar. Yapılacak olan bir patlatmada tüm köy arazimiz zarar görecek ve içme sularımıza tozlar karışacaktır. Hatta, Sivas’ın içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajı buraya yaklaşık 5 km mesafede olmasına rağmen barajı besleyen ırmaklarla gelecek olan mermer ve taş tozundan etkilenecektir. Bu duruma Sivas Vali’liğimizin de el atması artık elzem olmuştur. Bu durum, insanlarının hayatlarıyla oynama noktasına ve bir insanlık suçu haline gelmektedir.
Son olarak Başıbüyük Köyü’nün girişinde toplanan köylüler, yaşadıkları bu olumsuz ve talihsiz durum için tüm yetkilileri göreve çağırdılar ve köylerinin açılacak olan yola müsaade etmeyeceklerini ve hem hukuki yolla hem de gerekirse eylem yaparak bu tesisin yapılmasını engelleyeceklerini ifade ettiler.
Şimdi köy sakinleri topladıkları imzalarla birlikte avukat tutarak sorunu mahkemeye taşıdılar.
Gülşah Akkaş Yaman
Mevcutta zaten 4 ocağın bulunduğunu ve köylerinin çevresini kuşattığını ifade eden bir köylü ise, bir 5.’sine izin vermeyeceklerini ifade ederek, “Arkadaşlar biz toplanıp yol kesmeye gideceğimiz zaman, bizden önce gidip Gacalağın Parmaklık ve Çitiller arasında muhtar bizim yolumuzu kesiyor. Muhtar ize hiçbir evrak göstermiyorlar. Bizim köyün üç yani kuşatılmış durumda bu ocak hariç 4 tane ocak daha var. Köyümüzün bu şekilde çember içine alınmasına razı değiliz.” dedi.
Başka bir köy sakini ise, köylerinde bulunan içme sularının zarar göreceğini ifade ederek, “ Patlatma mantığıyla işliyor bu ocaklar. Yapılacak olan bir patlatmada tüm köy arazimiz zarar görecek ve içme sularımıza tozlar karışacaktır. Hatta, Sivas’ın içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajı buraya yaklaşık 5 km mesafede olmasına rağmen barajı besleyen ırmaklarla gelecek olan mermer ve taş tozundan etkilenecektir. Bu duruma Sivas Vali’liğimizin de el atması artık elzem olmuştur. Bu durum, insanlarının hayatlarıyla oynama noktasına ve bir insanlık suçu haline gelmektedir.
Son olarak Başıbüyük Köyü’nün girişinde toplanan köylüler, yaşadıkları bu olumsuz ve talihsiz durum için tüm yetkilileri göreve çağırdılar ve köylerinin açılacak olan yola müsaade etmeyeceklerini ve hem hukuki yolla hem de gerekirse eylem yaparak bu tesisin yapılmasını engelleyeceklerini ifade ettiler.
Şimdi köy sakinleri topladıkları imzalarla birlikte avukat tutarak sorunu mahkemeye taşıdılar.
Basıbuyugun taş ocağı durdurulması için imza