Baharın gelmesiyle beraber ısınan hava ve yeşillenen doğa karşısında insanın da bir uyanış, enerji ve hareketlilik içinde olması beklenir ama sıklıkla bunun tam tersi bir durumla karşılaşırız. Daha yorgun, halsiz, bitkin, sıkılgan, sinirli ve dağınık bir hal içine girebiliriz ve bununla baharın gelişinde karşılaşıyor olmak bizi biraz daha yetersiz ve mutsuz hissettirebilir.
Konu hakkında açıklamada bulunan Psikolog ve Aile Danışmanı Nuriye Laçiner, “Ama size şöyle bir bilgi vermek istiyorum, yapılan araştırmalar gösteriyor ki; ilkbaharın gelmesi ile birlikte havaların ısınması sonucu havadaki elektriksel akım artar. Kış aylarında yavaşlayan metabolizma bu akıma ayak uyduramaz ve bahar yorgunluğu dediğimiz yorgunluk halini yaşarız. Evet bu durumda bahar yorgunluğu vardır diyebiliriz.” dedi.
2 HAFTAYA DİKKAT
Bu mevsim geçişlerinde yaşanan duruma hastalık denilebilmesi için en az 2 hafta kadar seyreden bir durum olmasını, fizyolojik ve psikolojik değişimlere, işlevsizliklere yol açmasını beklediklerini ifade eden Nuriye Laçiner, “Bu yorgunluk ve huzursuzluk hali en az 2 hafta devam ediyorsa ve buna mutsuzluk, iştahsızlık, hayattan zevk alamama , işte ve sosyal çevrede işlevsizlik gibi durumlar eşlik ediyorsa kişi psikiyatrist ile görüşebilir ve yapılan incelemeler sonucunda bu kişide depresyondan da bahsedilebilir. Bu gibi durumlarda ihmal edilmeden bir uzman ile iletişime geçilmesinde fayda vardır.” şeklinde konuştu.
Peki bu dönemi daha sağlıklı atlatmak için neler yapalım?
Psikolog ve Aile Danışmanı Nuriye Laçiner şunları ifade etti:
“Henüz bahar ayı gelmeden bu değişime fizyolojik olarak vücudumuzu hazırlamakla başlayalım işe. Yeteri kadar C ve B vitaminleri aldığımızdan emin olalım ve taze meyve ve sebzeleri günlük beslenmemize ekleyelim.
Bolca sıvı tüketelim, kafeini sınırlı tutalım.
Sporu hayatımıza entegre edelim ve spor yaşayışımızın bir parçası olsun, bunu özellikle açık havada yürüyüş şeklinde yaparsak mutsuzluk ve huzursuzluğumuz üzerinde daha fazla etkiye sahip olacaktır.
Sosyal çevremizi canlı tutalım ve sosyalleşelim. Olabildiğince arkadaşlarımızla açık havalarda ve kendimizi rahat hissettiğimiz alanlarda görüşelim.
Ve tabii ki profesyonel destek almaktan çekinmeyelim. Eğer yukarıdaki önerileri dahi yapamayacak kadar yorgun ve bitkin hissediyorsanız zaman kaybetmeden bir uzman ile görüşün. Size uygun psikoterapi yöntemi veya ilaç ile sağlıklı halinize kavuşun.”
Gülşah Akkaş Yaman
