V. yüzyılın ortalarında Balamir idaresinde batıya doğru harekete geçen Hunlar Orta Avrupa'dan Hazar Denizi'ne kadar uzanan geniş bir coğrafyada Avrupa Hun Devleti’ni kurmuşlardır. Bu devletin başına Rua'nın ölümünün ardından Attila ve kardeşi Bleda geçti. Attila, kısa sürede Avrupa Hun Devleti'ni Avrupa'nın en güçlü imparatorluklarından biri haline getirdi. Bu makalede Tanrının Kırbacı Attila’nın faaliyetlerini inceleyeceğiz.
Attila'nın Yükselişi
Rua'nın ölümünün ardından Hunlar'ın başına geçen Attila ve Bleda, birlikte on bir yıl boyunca hüküm sürdü. Bu dönemde Balkanlar'daki Bizans kalelerinin bir kısmı Hunlar'ın eline geçti. Attila, Akatir ve Ak Ogur isyanlarını da bastırdı. 445 yılında Bleda'nın ölümüyle Attila tek hâkim oldu. Attila, Doğu'dan Batı'ya kadar otuzdan fazla kavmi kendi hâkimiyeti altına aldı.
Attila'nın Balkan Seferi
Attila tahta çıktıktan sonra ilk olarak Doğu Roma İmparatorluğu’yla 434 yılında Margus Antlaşması’nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile Attila, Doğu Roma’yı vergiye bağlayarak batıdaki hâkimiyetini pekiştirmiştir. Attila, 447 yılında Doğu Roma’nın barış şartlarına uymaması üzerine Balkan Seferi’ne çıkmış ve Doğu Roma’yla Anatolios Antlaşması’nı imzalamıştır. Bu antlaşmayla birlikte Attila, devletinin dış siyasetini değiştirmiş ve Batı Roma İmparatorluğu üzerine yönelmiştir.
Attila'nın Batı Seferi
Attila, Bizans'a karşı kazandığı zaferin ardından Batı Roma İmparatorluğu'na yöneldi. Yıllar önce kendisine gönderilen Honoria'nın nişan yüzüğünü bahane ederek Batı Roma'nın yarısını veya devletin idaresine katılma hakkını istedi. Bu talebin reddedilmesi üzerine Attila, Galya'ya sefere çıktı. Aetius komutasındaki Batı Roma ordusuyla Campus Mauriacus'ta karşılaştı. Yirmi dört saat süren savaşta her iki taraf da ağır kayıplar verdi, ancak Attila amacına ulaştı ve Galya'nın asker kaynağı tahrip edildi.
İtalya Seferi ve Attila'nın Ölümü
Ertesi yıl Attila, İtalya'ya sefere çıktı. Kuzey İtalya'yı istila eden Attila, Roma İmparatoru'nun Roma şehrini terk etmesine neden oldu. Ancak Papa Leon'un yalvarmaları ve vergi teklifi üzerine Attila ordusunu geri çekti. Attila, 453 yılında ölünce yerine oğlu İlek geçti. Fakat Avrupa Hun Devleti çözülmeye başlamıştı.
Attila Efsanesi
Avrupa’nın pek çok yerinde yüzyıllar boyu onun hakkında efsaneler türemiştir. Bu efsanelerin en meşhuru ise Attila’nın, Savaş Tanrısı Ares’in kılıcına sahip olduğu ve bu nedenle bütün dünyaya hükmedeceği inancıdır. Onun savaşlarını konu alan Almanların meşhur Nibelungen Destanı, Attila’yı (Etzel) babacan, iyiliksever ve yüksek vasıflı bir hükümdar olarak tanıtmaktadır.
Attila'nın Ünvanları ve Lakapları
Attila, tarihte kazandığı başarılarla birçok ünvan ve lakaba sahip olmuştur. Bunlardan en bilinenleri şunlardır:
Tanrı'nın Kırbaçı (Flagellum Dei): Attila'nın en bilinen ünvanlarından biridir. Bu ünvan, Attila'nın Hıristiyan dünyasına karşı acımasız ve yıkıcı saldırılarından dolayı verilmiştir.
Barbar Kralı: Attila, Romalılar tarafından "barbar" olarak nitelendirilmiş ve "Barbar Kralı" lakabıyla anılmıştır.
Asya'nın Kırbaçı (Flagellum Asiae): Attila'nın Asya'daki kavimler üzerindeki hâkimiyetini ve onları kontrol etme gücünü vurgulayan bir ünvandır.
Avrupa'nın Korkusu: Attila'nın Avrupa'daki güçlü varlığı ve yıkıcı saldırıları nedeniyle Avrupa halkları tarafından "Avrupa'nın Korkusu" olarak anılmıştır.
Hunların Kralı: Attila, Hun Devleti'nin en güçlü hükümdarı olarak "Hunların Kralı" ünvanını almıştır.
Attila, kazandığı zaferler ve elde ettiği başarılarla tarihte güçlü ve karizmatik bir lider olarak anılmaktadır. Verilen ünvanlar ve lakaplar da Attila'nın gücünü ve etkisini açıkça göstermektedir.
Sonuç
Attila, kısa sürede Hun Devleti'ni Avrupa'nın en güçlü imparatorluklarından biri haline getirdi. Balkanlar'da Bizans'ı, Galya'da Batı Roma'yı bozguna uğratan Attila, İtalya'yı da istila etmeyi başardı. Ancak Attila'nın ölümüyle birlikte Avrupa Hun Devleti çözülmeye başladı. Attila, tarihte güçlü ve karizmatik bir lider olarak anılmaktadır.
Haber Merkezi