"ATAN DA TUTAN DA KÖTÜ!" VESSELAM

Süper lig’de Sivasspor, deplasmanda Rizespor ile karşılaştı. Her iki takımda oynadığı futbolla galibiyeti hak etmedi.

Karşılaşmanın 1-1 berabere bitmesini futbolun adaleti olarak görüyorum.

Sivasspor tam beklediğim onbir ve 4-1-4-1 sistemi ile sahaya çıktı. 

Teknik Direktör Servet Çetin’in forvette bir ihtimal Koita’ya şans vermesini bekliyordum ama onu da oyunun sonlarına doğru sahaya sürdü.

Merakla beklenen yada sürpriz sayılacak bir kadro veya oyun sistemi ile karşılaşmadık.

Sivasspor’da herşey beklediğim gibiydi. Eldeki futbolcu kadrosu belli zaten.

Günümüz futbolunun en önemli terimlerinde biridir “Atanın ve Tutanın İyi Olacak”.

 Sivasspor’da tutan kötü…

Yani Kaleci Ali Şaşal’dan bahsediyorum.

Ya atan!

Büyük umutlarla alınan Raı Manaj!..

Atan kısmına gelince “atan yok” işte…

 Gol şansı olan Raı Manaj, gayret ediyor ama bir şanssızlığı var.

 Raı Manaj için kendini ispatlayacağı maçtı aslında Rizespor karşılaşması…

 Ama ne oldu; Raı Manaj ortada yok!...

 Onun içinde belki bir çıkış maçı olabilirdi, yakalanan gol pozisyonları ata bilse.

Yok olmayınca olmuyor, atamayınca atamıyor işte.

Sakatlık ve cezalar nedeniyle Servet hoca, zorunlu değişikliğe gitti kadronun ilk onbirini belirlerken.

Defans kurgusunda Burak, elinden geleni yaptı. Saiz'ın pasında çok güzel hareketlendi ve tekrar topu Saiz’e kazandırarak gol atmasını sağladı.

Sivasspor, önceki karşılaşmalara nazaran daha fazla gözüktü üçüncü bölgede.

Orta saha ve defans oyuncuları hiç kusursuz oynadılar diyebilirim. Her ne kadar benim beklentimin altında kalsalar da.

Rizespor ise beklentimin aksine daha tutuk başladı karşılaşmaya. 

Teknik direktör İlhan Palut’un takımı kazansa maç fazlasıyla lider olacaktı. Palut, bir umut peşindeydi, zirveye oturmak için ama olmadı.

Yiğidolar ise şeytanın bacağını kırmak ve 3 puanla dönmek çabasındaydı, Sultan Şehir Sivas’a.

Galibiyeti getirecek pozisyonları da buldu aslında ama ne yazık ki, başta da söylediğim gibi atanın iyi olacak.

Ama sonuç, sonuç işte, atanın olmadım mı olmuyor işte...

Atanın iyi olmazsa yakaladığın pozisyonları harcarsan, böyle bir sonuç kaçınılmaz olur.

Kırmızı-beyazlı ekipte Uğur Çiftçi her zaman ki gibi hatasız oynadı.

 Yunus Emre de öyle…

 Charisis o kadar koştu ki, biz korktuk ‘ciğeri patlayacak’ diye…

 Servet Hoca, 81’de Burak’ı oyundan aldı, çok koşup yorulduğu için…

 Sivasspor’da ise göze çarpan tek oyuncu bana göre yine Samu Saiz’dı attığı golle de bu güzel oyununu süsledi diyebilirim.

Eee, uzatmadan sadede gelelim.

Sivasspor, Rize karşısında kazanabilir miydi?

Evet, kazanabilirdi.

Eğer, “Atanı da Tutanı da İyi Olsaydı” öyle değil mi?

Taraftarlarının birbirlerine kahvaltı ısmarlamasıyla daha günün erken saatlerinde dostluk başlamıştı Rize’de.

Maçta dostça ve kardeşçe iki takımın puanları paylaşmasıyla son buldu.

Deplasmanda kazanılan 1 puan iyi mi derseniz?

Bence iyi...