"Arabuluculuk Sistemi Yanlış"

Eylül ayının başlaması itibari ile açılacak kira anlaşmazlığı davalarında, arabuluculuk başladı. Son günlerde gündemde sıkça yerini alan arabuluculuk sistemi hakkında sorularımızı yönelttik ve cevapları Avukat Kürşat Hardal' dan aldık.

Arabuluculuk sistemi ve arasına yeni katılan maddeler hakkında Avukat Kürşat Hardal, "Arabuluculuk sistemi bence yanlış. Arabuluculuğun tek faydası ülkemizde istinaf ve Yargıtay aşamasındaki dosyalar oralara gitmeden dava yükü azalsın mahkemelerde hakimlerin, savcıların iş yükü azalsın diye çıkartılmış olan bir sistem. Devlet diyor ki, öncelikle bazı uyuşmazlıklarda dava açmadan evvel dava açmak isteyen taraf bir arabulucuya başvuracak. Arabuluculuk, daire başkanlığından atanacak arabulucu o dosya üzerinde her iki tarafı da çağıracak, bir orta yolu bulmaya çalışacak şekilde bir alternatif uyuşmazlık yöntemi. Bütün davalar buna girmiyor. 1 Eylül itibari ile yeni başka alanları arabuluculuğa dahil ettiler. Eskiden 1 Eylül'den önce işçilik alacaklıları yani kıdem ihbar fazla mesai ve diğer işçilik alacakları arabuluculuğa tabi değildi. Daha öncesinde ticari davalar arabuluculuğa dahildi ancak tamamı değildi. Şu anda ticari davaların hepsi arabulucuya dahil oldu. Mesela kira uyuşmazlıkları tabi değildi, bu da tabi oldu. Halk arasında ortaklığın giderilmesi, yani bir malın yani ortak bir malın mahkemece satılıp paraların paylaştırılmasıdır. Bu husus misalden 1 Eylül'den önce tabi değildi, şu an tabi. Ancak uygulanabilirliği yok. Bazı noktalarda devlet bir boşluk bıraktı. Bu boşlukta, sanırım uygulamada daha sonra oluşacak. Ancak tehlikeli bir alan" ifadelerine yer verdi.

ARABULUCU İLE ÇALIŞAN İŞÇİLER DİKKAT!

İşveren ile işçi arasında ödeme yapılması gereken ve işçilerin arabulucuya başvurmasını Hardal, "İşverenler lehine, arabuluculuk çok güzel bir şey. Mesela siz bir şirket sahibisiniz. Bünyenizde 300-400 işçi çalıştırıyorsunuz. Normalde işçi işten ayrıldığında ödemeniz gereken tazminat miktarı 100 bin liraysa siz daha sonra sizi işe almam tehdidi arabuluculuk ile işveren gücü ve baskısı daha düşük miktarlara kapattırılabiliyor.  Mesela bu alanda arabuluculuk tavsiye ettiğim bir şey değil. Gelen müvekkillerime aynı şekilde arabuluculukla anlaşmamaları konusunda öneriyorum. Kısa sürede paranızı alabiliyorsunuz. Ancak hakkınızı alamıyorsunuz.  Kanuna göre arabuluculuk, son tutanağı mahkeme ilanı niteliğinde. Bir karar var ortada bir anlaşma ama bu anlaşma iki tarafın lehine olan bir anlaşma değil.  Mesela şu an şirketlerin yüzde 99’u bir avukatla çalışmaktan ziyade arabulucu ile çalışılıyor. Sebebi de şu işçi işten çıksın ve işçiler tam haklarını alamasın. Beni işe almaz korkusu ile kabul ediliyor ve imza atılıyor. Arabuluculuk bizim ülkemizde çok amacına uygun kullanılmıyor.  İşçilerin tazminat alacağı halde hak edişini alamaması veya işverene dava açıp kazanacakken avukatlara aynı parayı ödeyeceğini düşünmesini çok yaşıyoruz. Ancak her yıl bizlere bir tarife verilir. Tavsiye niteliğindedir ve avukatlar buna uymak zorunda değildir. Mesela biz dava açmadan önce belli bir ücret almalıyız ve dava sonucunda ise minimum yüzde 15 ücret almalıyız. Ancak şu an birçok davada özellikle işçilerin hakları konusunda bizler dava açarız dava sonucunda yüzde oranımızı yükseltiriz" şeklinde belirtti.