Anadolu’nun El Hamrası Yeniden Parlıyor Ziyarete Açılıyor
Divriği ulu cami ve Darüşşifası, Anadolu’nun en değerli mimari eserlerinden biri olarak bilinir. Bu tarihi yapı topluluğu, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Türkiye’nin ilk kültürel mirasıdır. Restorasyonu devam eden Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, mayıs ayında ziyarete açılmaya hazırlanıyor. Valimiz Sayın Yılmaz Şimşek, bu önemli kültür varlığını gezerek, yapılan çalışmaları yakından takip etti.
Divriği Ulu Cami Ve Darüşşifası
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Anadolu’nun en görkemli sanat eserlerinden biridir. Bu muhteşem yapı grubu, Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren ilk kültürel mirasıdır. Cami ve hastane olarak kullanılan iki kubbeli türbe, 1228-1229 yıllarında Mengücekoğulları Beyliği döneminde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından yaptırılmıştır. Divriği ve çevresi Hititler Dönemi’nden beri yerleşim görmektedir.
Divriği Ulu Cami, planı ve süslemeleriyle eşine rastlanmayan bir yapıdır. Caminin yanında yer alan Darüşşifa ise iki katlı, avlulu ve eyvanlı bir hastanedir. Burada hastalar su sesinin terapik etkisiyle iyileştirilmeye çalışılmıştır.
Ulu Cami ve Darüşşifa, dışarıdan sade bir görünüme sahiptir. Ancak yapının dört taç kapısı, olağanüstü bir mimarlık ve mühendislik başarısıdır. Her bir taç kapısı, farklı ve eşsiz bir süsleme anlayışıyla bezelidir.
Taç kapılarında ve cami içindeki sütunlarda, sütun kaidelerinde, sütun başlıklarında ve kubbe tavanında, üç boyutlu, asimetrik, bitkisel ve geometrik motifler, heykelimsi bir kabartma tekniğiyle taşa işlenmiştir. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası’nda taşın dantel gibi işlendiği bu barok mimari tarzı, Türk ve İslam Sanatı’nda başka bir örneği bulunmayan bir üsluptur."
Musa Demir