Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Libya tezkeresi Türkiye için önemlidir. Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruyabilmek için elbette ki bu tezkereye ihtiyaç vardı” dedi. Tunç, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi yönetimi görevden alınması kararına ilişkin ise "Bu karar yargısal bir karar. Hep beraber sonraki süreçleri takip edeceğiz” diye konuştu. Bakan Tunç, Gazze'deki katliama ilişkin ise "İsrail, eninde sonunda Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanacak" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargı Reformu Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı Toplantısına katıldı. Beyoğlu’nda bir otelde yapılan toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi gruplarının oylarıyla Meclis'ten geçen Libya Tezkeresi hakkında açıklamalarda bulundu. Tunç, tezkerenin Meclis'ten geçmesinin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını koruyabilmesi için son derece önemli olduğunu söyleyerek, tezkereye ret oyu veren CHP ve HDP’yi eleştirdi. Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi yönetiminin görevden alınması ile ilgili ise, TTB gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının uymak zorunda olduğu bazı hususlar olduğu ancak kendi kanunlarına aykırı bir tutum sergilemeleri nedeniyle, böyle bir karar alındığını ve kararın yargısal olduğunu belirtti. Bakan Tunç, İsrail’in Gazze’deki saldırıları konusunda da, uluslararası mekanizmaların soruna çare olamadığını, Türkiye olarak bu zulmün sona ermesi için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti. “Gazze için Türkiye olarak sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz”
İsrail’in saldırıları hakkındaki soruya yanıt veren Bakan Tunç, “Maalesef 7 Ekim’den beri Gazze’de İsrail’in saldırıları neticesinde 15 bin civarında Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Orada bir savaş suçu işleniyor, adeta bir soykırım yapılıyor. Bütün dünyanın gözü önünde 40 günü aşkındır bu zulüm devam ediyor. Uluslararası sistem de burada soruna çare olamıyor. Temennimiz orada akan kanın bir an önce durdurulması. Bu konuda Türkiye olarak sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 7 Ekim’den bu yana çok sayıda dünya lideriyle, hükümet başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanımız yoğun bir diploması çalışması sürdürüyor. Ama maalesef Birleşmiş Milletlerin, uluslararası kuruluşların akan kanın durdurulması noktasında yetersiz, duyarsız kaldığını hep beraber görüyoruz. Kendilerini demokrasinin beşiği, insan haklarının savunucusu olarak söyleyen 14 ülke ateşkes olmasın diye genel kurulda oy verdi. Yine güvenlik konseyi bir veto ile ateşkesi reddetti. Reformun, daha adil bir dünya için gerekli çalışmaların yapılması lazım. Eninde sonunda İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanacak ve bu katledilen bebeklerin, çocukların hesabını insanlık önünde verecekler. Saldırganları bir kez daha lanetliyorum” dedi.
“Bu karar yargısal bir karar”
Bakan Yılmaz Tunç, TTB Merkez Konseyi yönetiminin görevden alınması ile ilgi ise, “Türk Tabipler Birliği Başkanının bir ifadesi olmuştu. Türk askerinin terörle mücadele sırasında kimyasal silah kullandığına ilişkin bir iddiada bulunmuştu ve bu kabul edilebilir bir iddia değildi. Dolayısıyla terörle mücadeleyi zaafa uğratmak ve Türkiye’yi dünyaya farklı şekilde anlatmanın bir parçasıydı bu konuşma. Bu konuşma yargının konusu oldu. Soruşturma başlatılmış ve ceza almıştı. Türk Tabipler Birliği Kanunu var, o kanunda özellikle kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının uymak zorunda olduğu bazı hususlar var. Ancak burada kendi kanunlarına aykırı bir tutum nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız bir iddianame hazırladı. Ankara 31’inci Asliye Hukuk Mahkemesi de Türk Tabipler Birliği yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine yine Türk Tabipler Birliği Delegeleri arasından bir yönetimin belirlenmesi hususunda bir karar verdi. Bu karar yargısal bir karar, istinaf süreci de mümkün. Hep beraber sonraki süreçleri takip edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Libya tezkeresi Türkiye için önemlidir”
Libya Tezkeresinin Meclis'ten geçmiş olmasının ülke menfaatleri açısından son derece önemli olduğunu belirten Bakan Tunç, CHP ve HDP’nin tezkereye ret oyu vermelerini eleştirdi. Tunç, “Libya tezkeresi Türkiye için önemlidir. Özellikle Doğu Akdeniz’deki haklarımız açısından önemli. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi grubunun oylarıyla Libya Tezkeresi kabul edildi. Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP’nin maalesef her zaman olduğu gibi burada ret oyu kullandığını görüyoruz. Yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetimi değişse de politikalarının değişmediğini görüyoruz. Demek ki onlar için Doğu Akdeniz’deki haklarımız önemli değilmiş. Libya ile bizim deniz yetki anlaşmamız var. Bunu nasıl koruyacağız? Onu koruyabilmek, Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruyabilmek için elbette ki bu tezkereye ihtiyaç vardı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul oyu veren milletvekillerimize teşekkür ettiğimizi belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu. İHA
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargı Reformu Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı Toplantısına katıldı. Beyoğlu’nda bir otelde yapılan toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi gruplarının oylarıyla Meclis'ten geçen Libya Tezkeresi hakkında açıklamalarda bulundu. Tunç, tezkerenin Meclis'ten geçmesinin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını koruyabilmesi için son derece önemli olduğunu söyleyerek, tezkereye ret oyu veren CHP ve HDP’yi eleştirdi. Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi yönetiminin görevden alınması ile ilgili ise, TTB gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının uymak zorunda olduğu bazı hususlar olduğu ancak kendi kanunlarına aykırı bir tutum sergilemeleri nedeniyle, böyle bir karar alındığını ve kararın yargısal olduğunu belirtti. Bakan Tunç, İsrail’in Gazze’deki saldırıları konusunda da, uluslararası mekanizmaların soruna çare olamadığını, Türkiye olarak bu zulmün sona ermesi için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti. “Gazze için Türkiye olarak sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz”
İsrail’in saldırıları hakkındaki soruya yanıt veren Bakan Tunç, “Maalesef 7 Ekim’den beri Gazze’de İsrail’in saldırıları neticesinde 15 bin civarında Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Orada bir savaş suçu işleniyor, adeta bir soykırım yapılıyor. Bütün dünyanın gözü önünde 40 günü aşkındır bu zulüm devam ediyor. Uluslararası sistem de burada soruna çare olamıyor. Temennimiz orada akan kanın bir an önce durdurulması. Bu konuda Türkiye olarak sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 7 Ekim’den bu yana çok sayıda dünya lideriyle, hükümet başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanımız yoğun bir diploması çalışması sürdürüyor. Ama maalesef Birleşmiş Milletlerin, uluslararası kuruluşların akan kanın durdurulması noktasında yetersiz, duyarsız kaldığını hep beraber görüyoruz. Kendilerini demokrasinin beşiği, insan haklarının savunucusu olarak söyleyen 14 ülke ateşkes olmasın diye genel kurulda oy verdi. Yine güvenlik konseyi bir veto ile ateşkesi reddetti. Reformun, daha adil bir dünya için gerekli çalışmaların yapılması lazım. Eninde sonunda İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanacak ve bu katledilen bebeklerin, çocukların hesabını insanlık önünde verecekler. Saldırganları bir kez daha lanetliyorum” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç, TTB Merkez Konseyi yönetiminin görevden alınması ile ilgi ise, “Türk Tabipler Birliği Başkanının bir ifadesi olmuştu. Türk askerinin terörle mücadele sırasında kimyasal silah kullandığına ilişkin bir iddiada bulunmuştu ve bu kabul edilebilir bir iddia değildi. Dolayısıyla terörle mücadeleyi zaafa uğratmak ve Türkiye’yi dünyaya farklı şekilde anlatmanın bir parçasıydı bu konuşma. Bu konuşma yargının konusu oldu. Soruşturma başlatılmış ve ceza almıştı. Türk Tabipler Birliği Kanunu var, o kanunda özellikle kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının uymak zorunda olduğu bazı hususlar var. Ancak burada kendi kanunlarına aykırı bir tutum nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız bir iddianame hazırladı. Ankara 31’inci Asliye Hukuk Mahkemesi de Türk Tabipler Birliği yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine yine Türk Tabipler Birliği Delegeleri arasından bir yönetimin belirlenmesi hususunda bir karar verdi. Bu karar yargısal bir karar, istinaf süreci de mümkün. Hep beraber sonraki süreçleri takip edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Libya tezkeresi Türkiye için önemlidir”
Libya Tezkeresinin Meclis'ten geçmiş olmasının ülke menfaatleri açısından son derece önemli olduğunu belirten Bakan Tunç, CHP ve HDP’nin tezkereye ret oyu vermelerini eleştirdi. Tunç, “Libya tezkeresi Türkiye için önemlidir. Özellikle Doğu Akdeniz’deki haklarımız açısından önemli. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi grubunun oylarıyla Libya Tezkeresi kabul edildi. Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP’nin maalesef her zaman olduğu gibi burada ret oyu kullandığını görüyoruz. Yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetimi değişse de politikalarının değişmediğini görüyoruz. Demek ki onlar için Doğu Akdeniz’deki haklarımız önemli değilmiş. Libya ile bizim deniz yetki anlaşmamız var. Bunu nasıl koruyacağız? Onu koruyabilmek, Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruyabilmek için elbette ki bu tezkereye ihtiyaç vardı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul oyu veren milletvekillerimize teşekkür ettiğimizi belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu. İHA